"G-Görkem"
Görkem kızın kısık sesiyle ondan biraz uzaklaştı ve gözlerine baktı. Her zaman parıldayan gözleri şu an gözyaşları içinde değişik duygular barındırarak karşısında duruyordu. Bakışlarının anlamını öğrenmek için can atan tarafını dinleyerek kıza sorar şekilde baktı.
"Nasıl olacak böyle?"
Duyduğu soru ilk başta afallamasına neden olurken ne diyeceğini bilemedi. Çünkü ne olacağı belli değildi. Bunu şimdiye kadar hiç konuşmamışlardı, sadece içlerinden geldiği gibi davranmışlardı. Ama bundan sonra böyle olamazdı. Artık bir şey düşünülmeli, her şey bir sonuca bağlanmalıydı.
"Bilmiyorum..."
"Peki... Sen ne olmasını istiyorsun?"
Görkem -bugün kaçıncı olduğunu saymadığı- çalışmadığı yerden gelen soruyla gözlerini Ayça'dan kaçırarak sımsıkı yumdu. Düşündüklerini söyleyecekti, ama nasıl dile getireceğini bilemiyordu.
"Ben onu artık gerçekten unutmak istiyorum Ayça. Tamam, belki eskisi gibi sevmiyorum. Ama onu her gördüğümde içimde oluşan boşluğun yok olmasını istiyorum. Onun hissettirdiklerini, ona dair bir şeyi istemiyorum."
Yumduğu gözlerini yavaşça açtı ve Ayça'yla arasında hiç mesafe kalmayacak şekilde kıza yaklaştı. Kenarda duran iki elini avuçlarına hapsederken gözlerini de kızın gözlerine mühürledi ve son sözlerini söyledi.
"Ben artık başkasını sevmek istiyorum. Kalbimin başkası için atmasını, onu görünce gözlerimin parlamasını, kokusunu içime çekince nefes aldığımı hissetmek istiyorum. Ben artık karşılıklı, kırmadan, kırılmadan sevmek istiyorum. Belki çok şey istiyorum ama... Bana bu duyguları sen yaşat, seninle mutlu olayım istiyorum."