KURŞUN
  • MGA BUMASA 1,074,332
  • Mga Boto 49,861
  • Mga Parte 47
  • MGA BUMASA 1,074,332
  • Mga Boto 49,861
  • Mga Parte 47
Kumpleto, Unang na-publish Apr 02, 2014
"Adios amigo."
  Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzündeki gülümsemesiyle uzaklaşırdı. Nedeninin ne olduğunu sorgulamadan yerine getirdiği emirler yüzünden ölen onlarca insanın hepsine söylemişti.
  Kısa bir zamanda nam salmıştı. Acımasızlığıyla, yalanlarıyla, mükemmel saklanışıyla ve elbette ardında bıraktığı cesetlerle. Şu ana kadar her emri sorgusuz sualsiz yeri ne getirmiş ve en ufak bir hata yapmamıştı. 
  Ama ne yazık ki bu durum değişecekti. Sonunda biri, gözlerini açacaktı.
  
  *
  
  Toplantı odasına girmeden kıyafetimi son kez düzelttim ve derin bir nefes aldım. Heyecanlı sayılmazdım onlarla tanışacağım için ama insanların bir kadın olduğumu öğrendiklerinde verdikleri tepkiyi izleyemeye bayılıyordum.
  Kapıyı yavaşça itip içeri girdim ve onlarla karşılaştım. Ama en önemlisi, onunla. Hayatımda bu kadar yer edineceğini ve gözlerimi açacağını bilmeden etkileyici bakışlarımı göndermiştim o gözlere. Hemen de çekmiştim.
  İçeridekiler bana anlamadan bakarken hafif sıska genç adam yanıma geldi ve yüzümdeki sırıtışı genişletecek cümleyi mırıldanarak karşımdaki adamların ağızlarını açık bıraktı.
  
  "Tanıştırayım, Kurşun."
  
  Akıllarından geçen soruları biliyordum. 
  Bu kadar ceset buna mı ait?
  O nasıl bir katil olabilir?
  O meşhur Kurşun, bir kadın mı?
All Rights Reserved
Sign up to add KURŞUN to your library and receive updates
o
#157kan
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
AH SENDE (TAMAMLANDI) ni asosyalimbenn
110 Parte Kumpleto
Kor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren Rab dermanını da veriyordu ya işte... Dinlemiyordu gönül. Defterin kara sayfası, ardındaki aydınlığı gölgeliyor, o an içinde boğulacakları kör kuyuları andırıyordu. Fakat her karanlığın bir sabahı vardı. Ve her sabah bambaşka bir yapraktı... Yirmi dört yaşında, yüz yaşında insanın hayatına sığdıramayacağı şeyler yaşamış Ahsen -Karahan- Miroğlu, feleğin en sert sillesini sol yanından yemişti. Yürek burkan hikâyesinin en can alıcı yeri silahından çıkan kurşundu. Gerçeğin aksine, kurşunu sol yanından yiyen Yavuz Arslan Miroğlu'nun çiçek açmamış toprakları buz tutmuş bahtına ve Çiyeşan soyuna inat tekrar tekrar yeşerecekti. Kuru topraklar sevdiğinin ellerinde can bulacak, yıllardır karanlığa gömülmüş mazi kendini aklayıp, pirüpak karşılarına dikilecekti. Bunca yıldır onlarca canı katleden kara yazgı gerçeğe kavuşacak ve hikaye baştan yazılacaktı. Yürek kırgındı, vicdan mahcup. Ruh perişandı, beden bitap. Diller lâl, gözler şair... Kaderin kanlı pençesinde kıvranıyordu iki can... Kirli geçmişin gölgesinde çırpınan iki kan... Ve ortak bir düşman... Belki de tek düşman. Yanlış bilinen doğrunun acı gerçeği... Hüda'nın keskin kılıcı ve aşk denilen bataklığın iki kölesi... Yürekli bir kadın, akıllı bir adamın hikâyesi... *** Kapak tasarımı @ayatutulansizofren 'e aittir. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~
Karanlık Büyülerin Mirası ~Düşler Akademisi I ni simaydefnem
22 Parte Ongoing
🔮 21.yy içerisinde hayat süren beş kadim renk, beş ayrı Disiplin ve yüzlerce hayat ışığının bir araya getirdiği sırlar, gizemler, İhanet ve kehanetlerin yoğurduğu sihirli bir hikaye. Sihri-büyü evreni. Ayana Atlas soño vermello on üç yaşına girdiğinde bildiği aydınlık dünyası tamamen yıkılmıştı. Babasız geçirdiği senelerin kaybı, anksiyete ve kaygı bozukluğu,cevapsız bırakılan soruları ve asla anlamlandıramadığı onca olayın yanında gerçekleşen bu değişim hiç ummadığı bir yolculuk için giriş biletiydi. Kendini bir anda Kasırga Kıran da bulan Ayana, hatırlamadığı ve ona biçilen rollerle savaşması için bilinmeyene yollanmış ve herkes gibi onunda ailesinin sihrini benimsemesini beklemişlerdi. Düşler Akademisi'nin sihri-büyü dünyasını kabullenmesi istenmiş, bildiği düzeni tersine çevirmişlerdi.Herkesin bizzatihi onun hakkında bir düşüncesi bir planı vardı, herkes bir şeyler biliyor ve ona göre davranıyordu. Peki Ayananın bildiği neydi? İçine düştüğü Enigma zincirini kırmalı ve gerçek bir Ekaitza olduğunu kanıtlamalıydı. Atası Eythora'nın mirası için savaşmalı ve on üçün kehanet mısrasını engellemeliydi. Düşler Akademisine girdiğinde kolunda hissettiği acıyı doğrulayan kadim bildirge cinlerinin atası kendisine ilk enigma'sını verdiğinde bunun ilk zincir halkası olduğunu nereden bilebilirdi? İçine düştüğü dünyanın karanlığını sonlandırmak için ilerleyeceği görünmez yollardan ilki kendi cevheriydi, varlığının ipliklerine sarılmıştı kehanetlerin harfleri,kalbinin duvarlarına hapsedilmiş sessiz sırlardı ilk hedefi; zihninin silahıydı bunlar... 🔮 ~•~ Düşler Akademisi serisi~1~ Bu isimdeki ilk ve tek kitaptır. 》Kitap kapağı bana aittir. 》Tüm hakları bana aittir çalınma veya kopyalanma durumunda yasal işlem başlatılacaktır!!!
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 20
AH SENDE (TAMAMLANDI) cover
KABUS | YARI TEXTING cover
BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZ cover
Rus Salatası | TEXTING cover
ŞİMŞEK TİMİ cover
BERDEL (TAMAMLANDI) cover
Karanlık Büyülerin Mirası ~Düşler Akademisi I cover
Görevimiz Mutluluk cover
BERDEL cover
İSPANYOL GÜNEŞİ (Düzenleniyor!) cover
Mahi                                          ( birinci kitap) cover
Balın Yade//gerçek ailem cover
SONBAHAR cover
Tutuklu (Tamamlandı) ✔ cover
Hayatın Getirdikleri (#Tamamlandı) cover
DOKTOR HANIM (TÖRE) "Tamamlandı" cover
BERDEL (Tamamlandı) cover
BERFE LORİN ( Töre ) Tamamlandı. cover
ZORAKİ TESETTÜR (TAMAMLANDI) cover
daha iyi | gxg cover

AH SENDE (TAMAMLANDI)

110 Parte Kumpleto

Kor olmuş elem dağı bir semer misali sarmıştı bedenlerini... Kalp ağrıtıcı feryatlar dilleri zorluyor, bir türlü dökülmeyen vaveylalar boğaz yakıyordu. Suskunluk en sarsıcı tepkiydi. Ağzı bıçak açmıyor, kederli gözler asla kurumuyordu. Derdi veren Rab dermanını da veriyordu ya işte... Dinlemiyordu gönül. Defterin kara sayfası, ardındaki aydınlığı gölgeliyor, o an içinde boğulacakları kör kuyuları andırıyordu. Fakat her karanlığın bir sabahı vardı. Ve her sabah bambaşka bir yapraktı... Yirmi dört yaşında, yüz yaşında insanın hayatına sığdıramayacağı şeyler yaşamış Ahsen -Karahan- Miroğlu, feleğin en sert sillesini sol yanından yemişti. Yürek burkan hikâyesinin en can alıcı yeri silahından çıkan kurşundu. Gerçeğin aksine, kurşunu sol yanından yiyen Yavuz Arslan Miroğlu'nun çiçek açmamış toprakları buz tutmuş bahtına ve Çiyeşan soyuna inat tekrar tekrar yeşerecekti. Kuru topraklar sevdiğinin ellerinde can bulacak, yıllardır karanlığa gömülmüş mazi kendini aklayıp, pirüpak karşılarına dikilecekti. Bunca yıldır onlarca canı katleden kara yazgı gerçeğe kavuşacak ve hikaye baştan yazılacaktı. Yürek kırgındı, vicdan mahcup. Ruh perişandı, beden bitap. Diller lâl, gözler şair... Kaderin kanlı pençesinde kıvranıyordu iki can... Kirli geçmişin gölgesinde çırpınan iki kan... Ve ortak bir düşman... Belki de tek düşman. Yanlış bilinen doğrunun acı gerçeği... Hüda'nın keskin kılıcı ve aşk denilen bataklığın iki kölesi... Yürekli bir kadın, akıllı bir adamın hikâyesi... *** Kapak tasarımı @ayatutulansizofren 'e aittir. ~~Tüm hakları saklıdır, herhangi bir çalınma, izinsiz kopyalanma durumunda tarafımdan yasal işlem başlatılacaktır. ~~