‘’Sen... Pisliğin tekisin, anlıyor musun beni?’’ Gözlerimin önünü yarı saydam bir tabaka kapladığında, odadaki sessizliğin yanı sıra hıçkırıklarım birer susturucu olmuştu onun için. Ayakları beton zemine çivilenmiş gibiydi adeta. Ya da sadece adım atmak istemiyordu. Anın büyüsünü bozmuyordu, bir nevi itiraflarımı dinliyor gibiydi.
‘’Başka diyeceğin var mı?’’ dedi dudakları alaycı bir tebessümle yay gibi gerildiğinde.
‘’Bir hayalden ötesin, tıpkı bir kabus gibisin! Hiç bitmeyen, ömür boyunca gölgesini üzerimden düşürmeyen bir kabus gibisin… Zavallının tekisin, ilgi toplamak için insanları kullanan bir hayalden ibaretsin.’’
Kafasını meydan okurcasına yukarı kaldırdı. ‘’İltifatların için teşekkür ederim. Bana kim olduğumu hatırlatıyorsun.’’All Rights Reserved