Küçük kız kısa bacaklarının izin verdiği kadar oturduğu salıncakta bir ileri bir geri gidiyordu. Arkasında onu gökyüzüne yaklaştıran hiç kimsesi yoktu. Kavradığı zincirleri sıkıp durdu. Omuzları düşerken ellerini zincirlerden çekmek üzereydi ki bir kuvvet salıncağı öne doğru itekledi. Küçük kız şaşkınlıkla, gevşeyen parmakları ile zincirleri tekrar sıkarken arkasını döndü. Ona bakan, yeşil mi yoksa kahverengi mi, ayırt edemediği gözleri gördü ilk önce. Kendisinden 3-4 yaş büyük olduğu belli olan bir erkek çocuğu onun oturduğu salıncağı sallıyordu. Küçük kız bir şey söylemeksizin önüne döndü ve dudaklarında oluşan gülümsemeye engel olamadı. Gülümsemesi kahkahalarla dudaklarından dökülürken, "Gökyüzüne!" diye bağırdı. Çocuk, küçük kız düşmesin diye biraz yavaş sallıyordu ama küçük kızın isteği ile kullandığı kuvveti biraz arttırdı. Onunda yüzünde bir tebessüm oluşurken kolları ağrıyana kadar küçük kızı salladı.