Hızla dökülen göz yaşlarına karışan yağmurun altında öylece kaldı. Ne yapacağını daha doğrusu ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Aklını yitirmişcesine sağına ve soluna baktı. Yavaşça yerden kalktı. Arkasından koşan o adam sonunda gözlerinin alanından çıkmıştı. O anda yağmur durdu. Güneş açmaya başladı. Cılız ve çelimsiz bacaklarıyla yürümeye kalkıştı genç adam. Burnuna gelen toprak kokusuyla beraber kafasını kaldırdı. İşte karşısındaydı ve sesi çıkmamak ve çıkmak arasında kalmakla beraber fısıldıyordu. . . . Hyungwon!All Rights Reserved