BUZ VE ATEŞİN DANSI
  • Reads 8,301
  • Votes 761
  • Parts 13
  • Reads 8,301
  • Votes 761
  • Parts 13
Complete, First published Apr 03, 2018
"İktidar uğruna öz babasının ölüm emrini verdiği küçük bir kız çocuğuyum ben These. Doğuştan gelen bir sevgiyi bile hak etmediğim halde sana senin sevgin için yalvarmıyorum merak etme. Sana kendi sevgim için  yalvarıyorum These, taht için çıktığım bu yolda senin için de savaşmama izin ver. Bu savaşçı kadın, sana mağlup oldu ve tüm gururunu ayaklar altına alarak sana sadece yalvarıyor. Çünkü bu aptal kadın, senin ihanetine rağmen seni hala seviyor. Bana sırtını dönme These. İhanet etsen bile yine de dönme, sadece kal."
All Rights Reserved
Sign up to add BUZ VE ATEŞİN DANSI to your library and receive updates
or
#330efsane
Content Guidelines
You may also like
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
15 parts Ongoing
Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.
POLİS HANIM by PandaYiyenZombi27
1 part Ongoing
Kitaptaki olaylar ve kişiler tamamen kurgudur. ⚠️ÖNEMLİ⚠️ Polis veya asker değilim bu yüzden hikayede yanlışlarım olabilir. Eğer bu sizi rahatsız edecekse lütfen kitabı okumayın. 25.04.2021 #mizah #1🥳 05.02.2021 #asker #2 13.01.2021 #polis #2 14.02.2021 #hilal #1 *** "Sadece senin için endişeleniyorum. Sonuçta göreve yeni başladın. Seni küçümsemiyorum Hilal." dedi. Sesinde herhangi bir küçümseme yoktu ama beni çoktan sinir etmişti. Kolumu ondan sertçe çektim. "İşine bak. Benim için değil kendin için endişelen. Ve mümkünse görev haricinde benimle konuşma." dedim soğuk bir sesle. Ardından onun önüne geçip hızlıca yürümeye başladım. "Türk kızı değil misin, illa trip atacaksın." dediğini duydum. Demek ki birçok kızdan trip yemişti. Binaya yaklaştığımızda Göktürk birden koluma girdi. Ona şaşkınlıkla bakarken "Evli bir çiftmiş gibi davranalım. Çaktırma, o yüz ifadeni hemen düzelt." dedi. Ya da emir verdi? Dilimin ucuna gelen lafları yuttum ve dediğini yaptım. Binadan içeriye girince kolumdan çıkıp elimi tutunca adeta bir sinir harbine girdim ve elimi çektim. "Abartmasan mı ast? Canına mı susadın sen he?" dedim fısıltıyla. O bana gülerek bakıyordu. "Niye biz evli değil miyiz? Evli çiftler el ele tutuşmaz mı?" diye mızmızlanmaya başladı bu defa da. Eğer ona sinirli olmasam şu an ben de gülebilirdim. Sinsice gülerek elini bu defa ben tuttum. Elini sıktım ve tırnaklarımı eline geçirdim. O yüzünü buruştururken "Evliyiz tabi ki hayatım. Bak tutuyorum işte elini." dedim gülerek. ----------
You may also like
Slide 1 of 9
ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu) cover
UZAY'LI cover
KALINTI cover
SALGIN cover
İkinci Yaşam 1-2 cover
GAVUR DAMAT (Atos Serisi-1) cover
KÜFÜR YOK!  cover
K.İ.T. II (İhtilal) cover
POLİS HANIM cover

ÖTANAZİ OKULU(Kitap Oldu)

15 parts Ongoing

Dilsiz bir kızın kalbi tüm kötülükleri kendisine çekiyordu. Hiçbir kalp bu kadar değerli olmamıştır. Yeşil, Ötanazi Okulu'na sürgün edildiğinde o yıllarda henüz bir çocuktu. Öz babasının onu nasıl bir yere mahkûm ettiğini bile bilmiyordu. Ötanazi Okulu, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı olan Alaska'da açılmış karanlık bir okuldu. Bildiğiniz tüm o okulları unutun çünkü Ötanazi Okulunda öğretmenler ders vermiyordu. Her biri kendi dalında uzman bilimcilerdi ve oradaki amaçları bir okul dolusu öğrencinin üzerinde deneyler yapmaktı. Öğrenciler ise sıradan öğrenciler değildi çünkü her biri idam cezası almış mahkûmlardı. Okul onları satın alarak kendi deneylerinde kullanan karanlık bir girdaptan farklı değildi. Bir kez içine girince çıkmak mümkün değildi. Yeşil tüm o tehlikeli mahkûmların içinde göğsünde değerli bir kalple yaşamak zorundaydı. Herkes onun kalbini isterken kurtların içine atılmış bir kuzudan farklı değildi. Kalbini isteyenlerden biri de öz babasıydı. Babasının onun kalbi için okula tehlikeli bir suikastçı göndermesiyle, belki de tüm ezberler bozulmaya başlamıştı. Avcı'da her zaman bu kadar acımasız değildi. Özellikle ateşten kızıl saçları olan ve bir katile gülümseyen hasta bir kadını tanıyana kadar. Şimdi karar verme sırası ondaydı. Avını öldürmeli mi, yoksa korumalı mı? Sayfalar üzerinde konuştuğu bu dilsiz kadınla tam olarak ne yapmalıydı? "Kadın kandan korkuyordu, adam ise kan kokuyordu. Şimdi sen söyle; böyle bir durumda kadın özleyebilir mi ölüm kokan bir adamı?" dedim. "Kadın aptaldı adam ise kadına kör. Şimdi sen cevap ver; her şeye, herkese ve özellikle küçük bir kadına kör olan bir adam bekleyebilir mi kadın tarafından özlenmeyi?" diyerek bana cevap verdi.