YAKALANAMAZDIM!
Cennetimi cehenneme çeviren insanlık duygusunu kaybetmiş katillerin önünde, küçük bir çocuk gibi...
Kaçıyordum!
Hayatımı mahveden, dayanılmaz acıları yaşatan yeryüzü zebanilerinden.
~~~
Bir elimde çantam diğer elimde ayakkabılarımı tutarak koşuyordum. Arkamdan çığlık sesleri geliyordu. "Dur kaçma. Yakalayın şu kızı." Arabayı uzağa park ettiğim için daha fazla koşmak zorunda kalmıştım. Hızlı koştuğum için mideme ağrılar girmişti. Kendi nefes alışveriş sesime bir yenisi daha eklenmişti. Arkamdan gelenlerin ayak sesleri. Koşmaktan kaslarım da iyice sızlarken sokak direkleri geceyi aydınlatan tek ışık kaynağıydı.
~~~
Çok güzeldi, zekiydi, tuttuğunu koparan, lafını esirgemeyen, asla haksızlığa boyun eğmeyen, yaşadıklarına karşı hayata daha çok bağlanan, peri kızı kadar güzel bir kız. Asena Erkin.
Peki ansızın gelen aşk?
Ya ölümü olacaktı güneşin ya da ay kendini feda edecekti güneş için.
Melis, annesinin kaderini yaşayan bir genç kızdı.
Babası ve abisi tarafından ayak bağı gibi görülür ve onlar için para kaynağı olmaktan ileri gidemezdi. Ama günün birinde, celladı olan kişi ona hayatının aslını gösterdi, bir intikam uğruna ailesinden koparıldığını söyledi.
Seneleri acıyla geçen Melis, kendini yepyeni bir sayfa açmış halde buldu ama hiçbir şey beklediği gibi değildi. Olamazdı.
Çünkü onun sevilmeyecek çok yanı vardı.
"Koskoca evinize bir beni sığdıramazdınız. Madem sığdıramayacaktınız, o zaman beni o cehennemden neden kurtardınız?"