"Kapanmaz yaralarınız olsun bu hayatta, hayatı öğrenebilecek kadar derin, her nefes aldığınızda size kendinizi hatırlatacak kapanmaz yaralar".
"Umutlarınız olsun, imkansızları deneyip başaramayacak, başaramadıkça hırslanacak umutlarınız, hisleriniz olsun, yollarında yürümekten sıkılmayacağınız hisler, unutmayın benliğinizi, değişmeyin birşeyler kazanabilmek için, bırakın benliğiniz kazandırsın size birşeyler, yardım edebileceğiniz kadar el uzatın ihtiyaçlılara, hiç bir eksik olmaz hayatınızda, hep arkanızda ufak bir tebessüm kalır".
| Yetişkin okular için uygundur,
cinsellik ve argo içerir! |
Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi?
•
"Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-"
"Yoksa?"
"Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak.
"Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu.
"Neden?" diye sordum acıyla.
"İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!"
'Nalan hep giderdi, Asaf kalmaz sanırdı... Asaf hep kalandı.'