Nefret Dolu Aşk...
Hateful Love...
Ankara'ya yeni bir başlangıç yapmak için adım atan bir kız vardı. Attığı adımdan bir süre sonra ise ezildi, o an anladıki Ankara'daki iki yıllık hayatı değişik geçecekti.
Buse, annesi ve babası kaybetmesine rağmen mutlu olmayı beceren bir kızdı. Mutlu olabilmek için bir sebebi vardı çünkü, kardeşi. Annesi ve babasının ölmeden önce bıraktıkları son ve en güzel hediye.
Baran, duygu değişimlerini çok hızlı yaşayabilen adam! Gülerken bir saniye sonra sinirlenebilen, sinirliyken bir saniye sonra gülebilen Dengesiz!
Baranın, Busenin kardeşini ağlatmasıyla karşılaşmış oldular. Busenin Barana olan öfkesi azalmamışken aynı okulda olmaları kötü bir tesadüf olmuştu, belki de iyi... Buse, Barana meydan okuyabileceğini sanmıştı, ama sadece sanmıştı! Çünkü Baran kendisine meydan okunmayacağını göstermişti ona.
Okulda birbirlerine olan nefretleri her gün çoğalırken, kısa bir süre sonra aileleri arasındaki gizemli bağ onları tekrar birleştirdi. Onlar bu gizemi çözerken c aşk çıkacağı akıllarına bile
gelmezdi.
🌠🌠🌠
Onu Göktaşına benzetmiş ben. Önce küçük Dünyamı sarstı, sonra ise yaktı! Ama bıraktığı izler beni ona bağımlı yaptı.
🌠🌠🌠
Bir kolu omzumdayken tek kaşını havaya kaldırdı. Ona yakıştırdığım en cool yüz ifadesini takınıp "Güzelim..." diye başladı beni güldüren cümlesine.
"Herkes birbirinden hoşlandıktan sonra 'seni seviyorum' diyecek diye bir kural yok! Bizde 'senden NEFRET ediyorum' demiş olabiliriz... N'olmuş yani?"