Gecenin karanlığı, acımasızlığın gölgesi olurken çığlık sesleri ormanın sessizliğini gizliyordu. Hissettiğim acı her an biraz daha artarken dişlerimi sıkıca birbirine kenetledim. Adımlarım sert bir şekilde yere çarparken hızlı hızlı aldığım nefesler soğuk hava yüzünden ciğerlerimi yakıyordu. Bir kez daha duyduğum çığlık sesiyle adımlarım duraksarken kalbim acıyla kasıldı. Bir peri daha yok olmuştu... Çığlığın geldiği yöne hızlı adımlarla ulaştığımda gördüğüm manzara karşısında nefesim kesilmişti. "Ah sevgili prensesiniz de gelmiş." Alaylı bir şekilde gülmeye devam eden Vigor'un gözleri hırsla kısılmıştı ve elinde yok etmek için tuttuğu bir başka su perisini sıkıca tutarken tam karşısında durdum. "Bizde seni bekliyorduk aqua prensesi." "Ama bu gösteri bensiz başlamış." Dediğimde sesim fazlasıyla sert çıkmıştı. Vücudumda hissettiğim yanma parmak uçlarıma doğru hızla ilerlerken yapmacık bir şekilde gülümsedim. "Bunun bedeli ağır olacak." Bakışlarımı direk Vigor'un gözlerine diktiğimde bedeninden dumanlar çıkmaya başladı. Gözleri kocaman açılan vigor korkuyla bana bakarken acıyla inledi. "Sen," bir kez daha acıyla haykırdığında dizlerinin üzerine düştü. "Bana ne yaptın!" Gözlerimin önünde acıyla kıvranmasını zevkle izlerken ses tonum beni bile şaşırtacak kadar acımasız ve yüksek çıkmıştı. "Sakın bir daha halkıma zarar vermeye çalışma!" Vigor tamamen yanıp kül olunca diğer saklanan makifeller ortaya çıkmıştı ve hepsi büyük bir mutlulukla bana bakıyordu. Bakışlarımı gökyüzüne doğru çevirdiğimde her şeyin yavaş yavaş eski haline dönmeye başladığını gördüm. Demek ki kardeşlerim de savaşı kazanmıştı. Sıradışı olan bu kitapta; gerçeklikten soyutlanıp bambaşka bir dünyaya girmeye hazır mısınız? © Tüm hakları bana aittir.All Rights Reserved
1 part