Uçsuz bucaksız, mavinin en kuytu tonuna saklanmış gökyüzüne kaldırıyorum kafamı, bu sefer seni görmüyorum, bizi görmüyorum, anılarımız gelmiyor gözümün önüne. Bu sefer bir çilek görüyorum. Mor yapraklı mavi bir çilek. İmkansız diye bir şeyin olmadığını anımsatıyor o çilek bana. Geçmez dediğim tüm yaralarımın geçeceğini söylüyor mor yaprakları. Mavilikleri ise bizi anımsatıyor, göz yaşlarıma benziyor, göz yaşlarımdan oluşan mavi bir çilek. Kırıklarımı anımsatıyor. Kalbimin sıkışan bir kuytusunu hatırlatıyor bana, o kuytuya köşeye gömdüğüm seni fısıldıyor. Kokusunu çekiyorum çileğin içime. Toprak kokuyor, intihar kokuyor ölüm kokuyor huzur kokuyor. Başarısızlık kokuyor sevgilim. Bileğimden akarak buz gibi fayansa damlayan kırmızının en koyu tonu tiz bir ses çıkarıyor damlarken. Tıpkı bir saat sesi gibi. Tik... Tak... Tik... Tak...All Rights Reserved
1 part