Ben güçlü bir kız değildim. Anne ve babasının gerçek dünyadan soyutladığı, pembe bir dünyası olan kızdım. Üstelik pembe gözlükleri de elime anne babam vermişti. İnsanların kötü olabileceğini düşünmeyecek saflıkta ama bunun saçmalık olduğunu düşünecek mantığa sahiptim. Şimdi artık ne bir ailem, ne pembe gözlüklerim ne de pembe bir dünyam vardı.
Evet, güçlü değilim. Ama güçlü olmanın en önemli kuralı güçsüz olduğunu kabul etmektir. Artık hayatımdaki bütün renkler normale dönebilirdi. Ben gerçek bir dünya istiyordum ve bunu alacaktım.