"Ne yaptın sen aptal! Aptal!" Diye bağırışmalar duydum. Berbat durumdaydım, burada daha fazla kalmaya gerek yoktu. Denizi bulmalıydım. O sokağa yavaş adım ata ata yürümeye başladım ama bir anda bükülüp yerle bir oldum. Dizlerimi hissedemiyordum ama Denizi bulmam gerekirdi.
Yerden destek alıp ayağa kalktım. Etraf karanlıktı, binalar ve sokak lambaları. En son siyah bir araba vardı burada sonra biri Denizi sürüklüyordu. Belki bi ümit olur o burada olur diye sokağın sonuna kadar koşmaya başladım.
"...Öleceksin!" Diye bağırdı Argo.
Koştuğum sokakta ara sokaklar çıkıyordu. O buradaydı, burada bir yerdeydi. Onu bulacağım,hem bu onun ilk kayboluşu değildi ki. Bir dağın yamacında da buldum bir karanlık sokakta da bulabilirdim.
Sokağın sonunda döndüğüm de önümde örülü duvar gördüm.
"Hayır hayır...."dedim gözlerime inanmayarak." Senin burada olman gerek!" Koştuğum sokağa geri döndüm. Hiçkimse yoktu. Bir kaç adım attım ileriye ve birşey bulmayınca olduğum yere geri döndüm. Aynı görüntü, aynı şeyler. Binalar ve sokak lambaları.
"Deniz!"dedim boğazımı parçalayarak. Sesim öyle bir yankılandı ki bu karanlık sokağın içinde biri bile sesimi duymadı. Konuşmaya çalıştım ama daha çok kendimi yere doğru bükülüp boğazımın damarları kendini gösterene kadar avaza kadar bağırdım.
Ve sonra kulağıma gelen o itici sesle başımı sarmalasam da o yoktu. O burada yoktu. O yanımda değildi.
"Uzağımda durma..." diye sayıkladım.
ထထထထထထထထထ
»Aksiyona hazır mısın?
»Bağımlılık yapar,dikkat et.