Sailor Moon Son 1 Sezon
  • Reads 110,751
  • Votes 2,833
  • Parts 122
  • Reads 110,751
  • Votes 2,833
  • Parts 122
Ongoing, First published Apr 10, 2014
Bu hikayeyi yazma amacım animenin sonunda baş karakterlerimiz Usagi ve Mamoru'nun evlenmemesiydi. O aralar fanfic hikayeler okuyordum ve bir gün neden olmasın dedim... Neden ben de yazmayayım. Bu doğrultuda ilk adımı atmış oldum. Sadece sayfamda yayınladığım hikayem zamanla beğenilip desteklenince hikayemi burada da sizlerle paylaşmak istedim. Bu animeyi çoğunuzun hatırladığına eminim. Bu hikaye tamamen bana ait ve halen devam ediyor. Fantastik ama bir o kadar da bizden izler taşıyor. Umarım beğenirsiniz...

Hikayemin adı  Sailor Moon Son Bir Sezon... Tam ismi yok. Çünkü o zaman tek bir sezon ve kapanış olacaktı benim için... Zamanla yapılan güzel yorumlar beni yeni serüvenlere çıkardı... Bu hikaye benim ilk hikayem... İlk göz ağrım... Yazma hayatımdaki başlangıcım... Yazdığım bölümlerde eminim hatalarım vardır... Bir kusurum varsa affola... Ben bir acemiyken bir profesyonele döndüm zamanla... Kendimce tabii... Eminim eksiklerim hala vardır ama bunu yok etmem için sizden ricam okurken yorum yapmanız... Beğeniden çok yorum yapmanız benim için çok önemli... Bu yolda benim uğurum :D

Okurken yorum yaparsanız çok sevinirim. :)

*TÜM HAKLARI SAKLIDIR*
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Sailor Moon Son 1 Sezon to your library and receive updates
or
#127shoujo
Content Guidelines
You may also like
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 10
Ejderhanın Tutsağı cover
KIZIL GECE  cover
FIRTINA ZAMANI  cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
~SİS~TAEKOOK cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover
Azrathia'nın kamçısı cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
Zamansızların Ardından  cover
YIRTICI GÖZLER cover

Ejderhanın Tutsağı

53 parts Ongoing

Serena Valentin, on sekiz yaşında ailesinin sarayından ayrılıp eğitim görmek için akademiye gittiğinde ikiz kardeşi de dahil tüm ailesini geride bıraktığını düşünerek üzülüyordu ama yarıyıl tatilinde, yani altı ay sonra onları yeniden göreceğini bilmek buhranını hafifletiyordu. Ancak hiçbir şey Serena'nın beklediği gibi olmamıştı. Altı ay sonra , tatilde evine geri dönemeyecekti. Çünkü akademiye bile gidememişti. Çünkü akademiye giden tekinsiz yollardan birinde, karanlık ormanda tuhaf sesler duymuştu. At arabasından inip etrafa bakmak istediğinde ise onu görmüştü. Asırlar önce babasının ve diğer birkaç büyücünün birleşip lanetlediği ejderhayı... Ejderhanın, efsanelerde anlatılan o 'zalim ejderha' olduğunu anlamadan önce, onun yaralı kanadını iyileştirmişti. Ve yaptığı iyiliğe karşı beklemediği bir karşılık almıştı. Ejderha, onu esir almıştı. Ve ancak kendisine bir varis verdiği takdirde onu özgür bırakacağını söylüyordu.