** HARAMSIN CENNET KUŞUM" adlı hikâye "CENNET KUŞUM" olarak değiştirilmiştir..
Genç adam artık kelimelerin kifayetsiz kalacağını anlar anlamaz genç kızın bileğini tuttu,genç kız sorar gözlerle bakarken genç adam göz temasını kesmeden kızın elini tam sağ tarafına götürdü.
"Yüreğimin sesini duyuyor musun, belki dil yalan söyler, oldu ki gözler de söyledi, kalp yalan söyler mi Cennet kuşum?"
"A-Ali senin kalbin sağ tarafında da ben mi hayal kuruyorum,senin gözlerin bana aşkla bakıyor da ben mi yanlış görüyorum? Ali senin k-kalbi.."
"Sadece sesi dinle, her şey gerçek, bu gözlerin sana aşkla , bu yüreğin sana heyecanla atması ve sağ tarafta atması gerçek cennet kuşum."
Seni ölsem de bırakmam artık, eğer bu gözler sana aşkımı yansıtmayacaksa,
bu kalp senin için atmayacaksa,beni bu dünyada kalmam için kim tutar ki cennet kuşum?
Yayınlanma tarihi: 20.06.2018
"CENNET KUŞUM "adlı yayımlanan ilk kitaptır.
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı.
Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı.
Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu.
İzem Karasu.
Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı.
Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı.
İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı.
Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı.
.....