Gözyaşlarına yenilerini eklerken, devam etti Derya sözlerine. Bu seferkiler bağırma, kırma değil de şiirsel anlatımdı. Yıkmak, dağıtmak bir işe yaramıyordu kendisini anlatmasına. Belki bu sözler anlatırdı, ha? "Bana seni gönder uzaktan Düşlerinle yaşamak yetmez oldu gayri Ümit, korku ve keder hep iç içe Yollarda kaldı gözüm, bekliyorum Bana seni gönder uzaktan..." Tam o sırada arkasında işittiği sevdiğin sözleri ile kalbi ortadan ikiye yarılmış gibi hissetti. "Gel... Gel ki gör, nasıl yıkılmışım sensizliğe Çile ve ıstırap dolu yaşadığım hayat Seninle olacak günler çıkmazların ta ötesinde Sen bilmesen de hasretini çeker bu kalp" Yüzünü döndü sevdiğine. İkisinin de gözlerinde yaş, yüreğinde söndürülemez bir yangın, keder, acı... Beraber söyletiyordu son mısrayı. "Gel.. gel ki gör, nasıl yıkılmışım sensizliğe..."