Acı'nın boğazıma yutkunmayı yasakladığı gibi acizlikle fısıldadı kırık sesim;
"Acı neden bu kadar tanıdık, bize?"
Soğuk elleri kelebeklerime dokunurken onların özgür olmasını diledim ilk kez.
"Çünkü kelebek, hiç bir insan acıyla tanışmadan yaşayamaz. Ve onunla tanışmadan ölmez. Ama sen tanıştığın acıya alışmışken, sakın ateşle tanışmaya heveslenme, bilirsin yangınlar dünyayı söndürmek için varlar."
Söylediği sözlerle ardında yıkık bir harabe bırakırken, soğuk elleri henüz ona yeni dokunduğum için ısınan ellerimin arasından kayıp gidiyordu. O yine ısıtmıştı kalbimi, elleri soğukken ateşiyle ellerimi yakmayı tercih ettiği için, çünkü ben bilirdim ateş yakardı ama asla yanmazdı, ve işte beni de yakmıştı.
Kül olduğumuz hâlde, kaldığımız yerden tekrar tekrar yanmak için...
Kızıl ateş
🔥08/05/2018🔥
⚪⚫⚪
Burası bizim gerçekliğimiz, hayat'ın ve insanların kirini sıçratmadığı bir gerçeklik. Yaşamak için yazmak zorundasındır.
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."