Yine sana yazıyorum ebuzer
Mekkeye yönelişin geliyor aklıma, uzaktan kureyş'in konuşmalarını dinlemen..
Allah rasulunden bahseden bir topluluk gördüğünde hemen oraya yanaşman..
Sonunda şurada burada dinlediğin konuşmalardan ALLAH rasulunun yerini ögrenmen...
Vakit kaybetmeden aydınlık bir günde oraya gidişin..
vahyi dinlediginde vakit kaybetmeden müslüman oluşun...
Ve ALLAH rasulunun gifar dan olduğunu duydugundaki şaşkınlığı ve tebessümü..
Çünkü gifar yol kesici gayri meşru işlerde örnek olmuş gece karanlığı hukumranıydılar... onlardan birinin gelip te müslüman oluşu hayret ettirmişti...
O sırada ALLAH rasulü tebliği gizli yapıyordu..
Ahh ebuzer ama sen
Bir gun mescid-i harama dalıyordun
Şehadet ederim ki Allah"tan başka ilah yok ve sehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve rasuludur. Diye Haykırmıştın bu haykırış ıslamın ilk haykırışıydı.. muşriklerin kulağına değen ilk sesti...
Bunu duyan müşrikler koşup etrafını sarıyorlar ve bayıltıncaya kadar düvüyorlardı..
Haber rasulullah'ın amcası abbas'a ulaşınca hemen koşuyor, ama musriklerin elinden seni kurtaramıyordu.
Bunun üzerine zekice bir çare düşünüyor ve şöyle sesleniyordu:
"Ey kureyş'liler! Sizler tuccarsiniz yolunuz gıfar yurdundan geçiyor. bu adam da onlardan, eğer gıfar oğulları bu duyarsa kervanlarınızın yollarını keser..
Ve onlar bu sesleniş ie korkmuş seni bırakmışlardı,
Sense ALLAH yolunda eza ve cefa görmenin tadını almistin.. o yüzden mekke'den ayrılmak istemiyordun
Ikinci gün kabede usaf ve naile adındaki putlara ibadet eden kadınları görünce sen putları kötülemeye başlamıştın..
Ve yine bayılıncaya kadar dövülmüştün..
Bu olay üçüncü kez tekrar edince
Allah Rasulü sana dinin açıktan tebliğ haberi kendisine ulaşıncaya kadar kavmine geri dönemin söylemişti..
Ve dönmüştüm kavmine ama yok durmak olmazdı ebuzer'in tabiatina