Ateşle barutun hikayesi falan değil bu hikaye. Bu hikaye, geçmişten izler taşıyarak geleceğini bulamayanların hikayesi. Acar ve Dinçer.Birbiri olmazsa yanarlar. Aynı kaderi paylaşan, sevildiğinden habersiz, arkadaş olan 2 aşık.Birlikteyken ateş olup herkesi yakmaya, birbirinden ayrıyken, yanıp kül olmaya geliyorlar. Alya ACAR & Selim DİNÇER ● Bacaklarımın arasına giren Selimle ikimizin de bakışları birbiriyle kesişirken seslice yutkunmuştum. Onun da yutkunduğunu hareket eden adem elmasından anladım. Bakışlarım kısaca oraya yönelmişken hızla gözlerine baktım. Yüzümü turlayan bakışları en son gözlerimde durduğunda derin derin nefes almaya başlamıştım. Aramızda çok ufak bir mesafe varken istemsizce kendimi dolapta geriye doğru çekmek istiyordum ki bacaklarıma koyduğu elleri buna mani oldu.Beni biraz daha kendine çekerken aldığım nefes sekteye uğramıştı.Sağlam elimi omzuna çıkarmıştım.Bakışları hafif aralık dudaklarıma inince ben de onun dudaklarına kaçamak bakış attım. Fazla yakındık. Bir elini belimde hissedince istemsizce belim yay gibi gerilmişti. Bunu hissetmiş olacak ki beni biraz daha kendine çekti. Artık dolabın ucunda oturuyordum. Bedenini bacak aramda hissederken göğüslerimizin birbirine teması derin nefes almama sebep oldu. Bakışlarını hala dudaklarımdan çekmemişken ben de dudaklarına bakıyordum artık. "Bari kendin için dikkat etmiyorsun, sevdiklerin için dikkat et canına. Sevgiline söyle senden bile korusun seni." "Önce sevgilin var mı diye sorsaydın keşke." "Seni senden bile koruyacak bir sevgilin var mı?" Yürek yemişcesine yüzlerimizi yakınlaştırmıştım iyice. "Yok." Hareketimle bakışları dudaklarıma inmiş, kısık gülüşü doldurmuştu kulağımı. "Çok tehlikeli bir kadınsın, Acar. Çok tehlikeli ve çok farklı." Dudağımın bir yanı yukarı doğru kıvrılmıştı. "Öyleyimdir,Dinçer."
10 parts