Erkekler ve hissettirdikleri milyonlarca yıl öncesinde kaldı. o çok ilkel zamanlarda. Çünkü kadın; öğrendi, yaşamayı , savaşmayı, acıyı, güçlü olmayı, bilgeliği, ayakta durmayı. Yalnızlığı. Tek olmayı. Çektiği tüm zorlukları harmanladı. O tada zehir karıştı. Artık arzudan daha çetin tutkudan daha öndeydi. Gücünü simgelere bıraktı, topuk tıkırtısına, kırmızı ojeye, saçlarını rüzgara, dans etmeye, sıcacık gülümsemeye... Eskisi gibi kalan tek duygusu sevgiydi. hep aynı sevdi KADIN... kadının aklından geçen cümleler üzerinde ki keten beyaz elbise ayaklarında ki kırmızı topuklu sandaletler ve uzun dalgalı saçları eşlik ediyordu. Pegasus dergisinin o koşturmacasının içinde yürüyordu. Etraf rengarenk, çalışanlar ise telaşla sağa sola koşuşturuyordu. Herkes o canlı derginin ruhunu yaşıyordu adeta. Kadın mutluydu, özgürdü havalıydı, Ayağı kayıp uçmadan önce de, Bir daha asla ama asla bir erkeğe güvenmeyeceğini sayıklıyordu. Q Duru hem yaralı kalp taşırken bir yandan da da gizemli ve karanlık ruhlu bu adamı iyi etmeye çalışır. Ve onu hiç beklemediği bir yerde sobeler... Acaba AŞK TEK KULLANIMLIK MIDIR?
11 parts