İççi (Taekook)

Ormanlık alanda tuvaletimi yapmak için uygun bir yer arıyordum. Nehrin yanında büyük bir ağacın altında durdum, tam pantolonumu indireceğim sırada bir ses duydum. Başımı kaldırıp sağa-sola baktım kimse yoktu hayvan olabileceğini düşündüm ve işime geri döndüm. İşimi hallettikten sonra pantolonumu çektim , fermuarımı kapattım. Elimi yıkamak için nehre döndüm, eğildim ve elimi yıkamaya başladım o sırada nehrin altından bir ışık süzmesi geliyordu, o kadar parlak ve güzeldi ki...
Elimi sanki yakalaya bilecekmişim gibi uzattım, o an elime bir şey değdi, hızla elimi geri çektim. Su dalgalandı ve bulanıklaştı. Nehrin altından yukarıya yükselen bir gölge gördüm. Gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi açılırken , sudan bir şey -ya da biri - fırladı. Suratımı üzerime gelen sular yüzünden kapadım. Ellerimi yüzümden çektiğimde karşımda daha önce hiç görmediğim bir yaratık duruyordu. Gözlerim daha da açılabilecekmiş gibi, ağzım bir karış açılırken, hiçbir şey yapamıyordum, sanki elim ayağımı dondurmuşlar gibi. Konuşmayı başarabildiğimde ise ağzımdan bir kelime çıkabildi.
"Siktir"