[tamamlandı - 15.12.19]
Her şey gecenin üçünde Whatsapp'dan gelen bir mesajla başladı.
055.....: *Fotoğraf. (03:00)
055.....: Şşşt yavru, hepsi senin mi? (03:00)
~
Yaşlı gözlerle izledi beni. Gözlerim, eminim ki onun güzel gözleri kadar kızarmıştı. Burnu kıpkırmızıydı, dudaklarımı burnuna bastırırken saçlarını okşadım usulca. Saçlarındaki elerimi tuttu ve avuç içimi öptü.
Yeni bir hıçkırık koyverirken dudaklarımdan ne yapacağımı bilemedim. Gidiyordum ve o, avuç içlerimi öpüyordu amansızca. Gözlerime baktı uzun bir süre, dudaklarını yaladı ve birkaç küçük mırıldı çıkartı.
"Gittiğin için özür dilerim, oysa ki gitmemen için her şeyi yaptığımı düşünüyordum. Yapamamışım, yalvarırım affet." Kalbim onun kamçılı sözleriyle ezilirken bu sözlerin beni kırmak için olmadığının bilincindeydim. Sakince geri çekildim ve son bir kez daha baktım kalbimi yakıp kavurtan bu adama. Çaresizdi, belki de benden bile çaresizdi.
Bizi bu hâle sokan annesine küfürler ettim en derinlerden. Kendimi geçtim canım olan oğlunu, bu duruma sokabildiği için nefret ettim anneliğinden.
Gözleri, hâlâ etkisi tam anlamıyla geçmemiş olan norkoz ile tekrardan kapanırken fısıldadı.
"Bu bir kabus ve uyandığımda yanımda olacaksın. Biliyorum, sen beni bırakmazsın."
Bıraktım, ben onu o sözlerine rağmen bıraktım.
©2018 | beatricemutsuz
yirmi yedi nisanAll Rights Reserved