Ejder Muhafızı (İPTAL EDİLDİ)
  • Reads 14,898
  • Votes 4,356
  • Parts 27
  • Reads 14,898
  • Votes 4,356
  • Parts 27
Complete, First published May 27, 2018
Mature
Tekerrür eden bir kehanet... dönmemesi gereken bir ejderha. Kasvetgetiren Cherlus.

Reidan böyle bir hayatı hiç istememişti. Ataları gibi Dragfryes doğup, Dragfryes ölmeyi düşlediği yaşlarda onu hayatındaki en büyük vazife bekliyordu. 

İnanmadığı kader, ona tüm oklarını döndürmekle kalmayıp, entrika dolu bir serüvene götürecekti. Bağnazlığın, barbarlığın, politik oyunların ve dinmek bilmeyen savaşların kıtası olan Uhanor, bu maceranın sadece başlangıcıydı.

Astorha serisinin birinci kitabıdır.
All Rights Reserved
Sign up to add Ejder Muhafızı (İPTAL EDİLDİ) to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
~४'·☬Kopuk Bağlar☬·'४~ {-(bkdk?)-} by hanakoyu_yicm
7 parts Ongoing
Aslında sıkıldığım için yazdım bide villian Deku fazla gzl :D yazmam gereken 5-6 kitap var hala ona göre hee yazdığım 2. bkdk kitabı ama bilmem belki bkdk deildir sakın yeni olduğumu ve kalitesiz olduğunu düşünmeyin daha önce bir kaç kitap yazdım ve taslaklarda bi kitap var yani harikayım demiyorum ama bence bi göz atın, o kadar beter olduğumu düşünmüyorum açıkçası. Ön yargılı davranmazsanız sevinirim ^^ ... "Ay, sen heyecanlandınmı? Oy oy oyy~" ... "OmEn ToNrEm BuRaSıDa NeReSi?!" ... "Bananeğ! Banane banane BANEĞĞ!" ... "Güçlü olmam lazım ama benim bir özgünlüğüm yok, bu yetmezmiş gibi sıska ve güçsüz biriyim. O yüzden bana bir şeyler öğretebilirmisin? Bıçak kullanmak olur, silah kullanmak olur, bir şeyler öğret yeterki!!" "Hmm... Peki! Seve seve!!!~ Ama önce söylediğin gibi, sıska olduğundan daha iyi beslenmeye başla. Sonrasında vücut çalışman lazım, o konuda ben yardımcı olurum! Ondan sonra sana dövüş stilleri eğiteceğim! Ay ay ayy!!~ çok heyecanlandım şimdiden!!!~" ... "İzuku-Chan la uğraşma diyorum, sikerim seni diyorum" ... "Mal yada safım belki ama en azından sizin yaptığınız gibi küçük görmüyorum, az beyninizi kullansanız kaç yılında ve ne tür bir teknolojide yaşadığımızı anlardınız. Yada vazgeçtim, siz beyninizi o kadar olmuştur ki kullanmayalı, paslanmıştır emektar" ... "Toga sal çocuğu" ... "Bu çocuk kim? Çok genç görünüyor" "Gencim çünkü-" "CHIPUSU" "OH SHI- no küfr ayıb" "CİPSİMİ VER OÇ" "AL ABLA, GÖZÜNÜ SEVEYİM YEME BENİ; DAHA İNTİKAM ALMAM GEREKEN BİR PİSLİK VAR ... "Sen benim one-chan'ımsın?!" ... Villian Deku au
You may also like
Slide 1 of 10
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
[✓] Onu Tanıyon Mu? | Llorumi Texting cover
Yılan Yuvası cover
Love Game~Rusya X Amerika cover
Alfabe Partneri (PPGXRRB) cover
~४'·☬Kopuk Bağlar☬·'४~ {-(bkdk?)-} cover
baldiback ile hayal et +18 😈 cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
wattysokaği cover
Son Şans/ENDGAME cover

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu)

72 parts Ongoing

Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.