Yine o loş ışıkların olduğu sokaklardan geçiyordum. *Min-Jung bugün burası çok ıssız bence korkmalısın* İç ses eğer korkucağımı sanıyorsan... emin ol yanılmıyorsun Etrafıma bakındım sahi neden burası boş, daha önce böyle boş değildi en azından etrafta s*rtükler dolaşırdı.Bundan rahatsızdım ama bugün hiçbirinin olması garibime gitmişti biraz da korkmuştum. Eve doğru adımlarımı biraz daha hızlandırdım. ΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩΩ Duyduğum sesle duraksadım ve sesin geldiği yöne doğru döndüm ?: Hey sen?! 'Ah birde hiçbiri yok diyordum meğerse varmış' *Çok değişik bakıyor bence kaçmalısın!* Min-Jung: B-ben eve g-gidiyordum hatta gidiyorum siz rahat rahat şey yapın arkamı döndüm ve duraksadım Ahh salak mıyım neyim? *Bence salaksın! Şey yapın nedir ? Aferin Min-Jung yine kendini belli ettin alkış sana* Bu sefer sana hak veriyorum iç sesim *Ah kızım gerçekten salaksın ne diye kaçmıyorsun durdun burada kaç kurtar canımızı!* Arkama döndüm bana doğru geliyor yanlış görmedim değil mi? Gözleri kıpkırmızı Acaba lens mi takıyor? Takıyorsa nereden ? Ayh dehşet güzel bakıyor *Aptal kaçsana* iç sesim ile kendime geldim koşarak gidiyordum ki bir çift el beni duvara sertçe itti. Ne ara oradan buraya gelmişti. Aishh! Çok korkuyorum ne diye yolun başındayken Eun Hee lere gitmedim ki şuan çok pişmanım. Karşımda ki adam bana gözlerini dikmiş bir şekilde bakıyordu bu bakış bile korkmama sebepti. Şimdi korkuyu iliklerime kadar hissediyordum... Devam edecek :)All Rights Reserved
1 part