Son nefeslerin MABEDİ...
Yankı' da, bir yerlerde...
Yolunu kaybetmiş ruhların günahkar bedenlerinin adım sesleri sessiz sokakta yankılanırken özgürlük senfonisi tek bir kelimeyle suçlanmıştı; YANKI.
Toprağı zehirli dudakların fısıltıları geçmişte tutuştu, şimdi yandı, gelecekte ise sönmeye terk edildi.
•
"Bu cehennem çukurunun adı neden 'Yankı' biliyor musun Ruhan?" ılık nefesi ensemde yuva yaparken sanki daha çok yaklaşabilirmiş gibi biraz daha eğildi.
"Çünkü, burada dile gelen her günahın bir yankısı vardır. İşte tam da bu yüzden kimse bu çukurdan çıkamıyor." dudaklarının kıvrımı tenimi teğet geçtiğinde titremek kaçınılmazdı.
"Peki sen, gerçekten de bir istisna olabilir misin, Ruhan?"
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."