Çiçeklerin kokusundan tanıyorum seni. Yemyeşil ormanın havasından, toprağın sıcacık eden karasından. Yarını getiren zamandan değil, saatlerde yazan sayılardan. Nasıl hemen anlıyorum seni, nasıl duyuyorum hiç çıkmayan sesini. Gecelerin sessizliğinden daha derin değil midir gözlerinin içi. Ellerinle dokunduğun her yerin sevinci, saçlarına değen rüzgarın saadeti, ayaklarının altında ezilmiyor göğe yükseliyor olmalı kaldırım taşları, yoluna savrulan ağaçların yaprakları. Tanıyorum yıldızlara bakarken beni bilmeyişini. Uzaktan uzağa değil, yanıbaşında duruyorum. Gözlerimle yanına varıyorum ve dokunuyorum. Şimdi can bulan yalnız ışıklar değilmiş gibi. Tanıyorum dudaklarında hareket eden gülümsemeyi. Ben, içime nasıl işlediğini dudaklarında öğrenmedim mi? İşte şimdi, yolun sonunu izliyor, içimde tekrar eden sesleri dinliyor anlıyorum; Tanıyorum seni.
Bizim siyah hayallerimiz vardı ve sonsuzdu. Biz dünyayı çok sevdik ölüm bizden uzak olsun. Siz de hayallerimizi çok seveceksiniz final bizden uzak olsun:)