Leon ve onun çocukluk arkadaşı Yorgo, Yunanistan'dan Akdeniz kıyılarına, Helen İmparatorluğunun Osmanlı ordusuna açtığı savaşla mağlup olan devletle imzalanan ateşkes sebebiyle Yunanistan toprağı sayılmaya başlanan Smyrna'ye Bolşevik ajanı olarak giden ve gittikten sonra memleketlerinde 'kaçak' olarak ilan esilen iki genç asker. Belki de hayatının dönüm noktasını belirleyen bir kararın eşiğinde bu görevi Türkler için kabul eden Leon İzmir'in onu sürüklediği matbaada, her vakit onun bir parçası olacak kadınla, ne kadar doğru bir karar verdiğini anlamış oldu.
Bu karar işinde vatanına ihanet eden Leon, Yorgo'nun içine düştüğü kapandan nasıl kurtarabilecekti, İhanetin yükünü daha ne kadar kaldırabilecekti?
Peki ya Yıldız, bu acıya nasıl dayanacaktı?
Harp masum olan herkesin canını yakıyordu. Hepsi bu savaşın kurbanlarıydı.
"Fadime'yi Furtuna'nın kalbine yerleştireceğiz."
Furtuna köyünün kalbinden arazi alan Koçariler, kime ait olduğunu göstermek için Fadime Koçari'yi, onu koruyacak adamlarla birlikte oraya yerleştirir.
"Seninle düşmanluk etmek benim için onurdur Fadime Koçari."
İntikam yolunda atılmış her adım geçmişlerinden bir parçayı Fadime'nin önüne atıyordu. Belirsiz olan bu yolun sonu nasıl oluyor da İso'nun kalbine çıkıyordu?
"İkimizin adı aynı cümlede yan yana geçiyorsa biz bir suç işliyoruz demektir."
"Çokça günah işledin.
Favori suçun neden benim?"