Kendini bulma hikâyesi... Aynada kendime bakmayalı ne kadar olmuştu acaba? Tabii ya! Tam 10 yıl... Dile kolay. Ama Mabel Matiz de diyor ya: 'Dile kolay, kalbe değil...' Haklı. Bu sadece haritalardan bildiğim şehre neden geldim ki zaten? Amacım aynadaki aksimden memnun olmak mı? Hayır. Aşkımdan kaçtım. Aşkımın beni yakıp kül etmesine dayanamadığım için kaçtım. Ama başardım. Ölmek yerine, anka kuşu misali küllerimden yeniden doğmayı başardım. Peki şimdi neredeyim? Başladığım yerde. O gün anneme 'seviyorsa evlen' dediğimde tahmin etmemiştim bu kadar canımın yanacağını, bilmiyordum annemin bu teklifi sevdiğim çocuğun babasından aldığını... Şimdi ise tıpkı o günki gibi bir acı var içimde. Yapmam gereken bir seçim. Ya korkup burada kalmaya devam edeceğim, Ya da gidip acılarımla yüzleşeceğim. Çünkü çok iyi biliyorum ki; Ben 'unuttum' desem de, kalbim hala onda atıyor...