"Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere." Nefes almak istersiniz bazen özgürce. Belki özgür değildi ama hiç rahat bir şekilde nefes alamadım ben. Hep bir şeyler engel oldu bana. Gülümsemelerin,kahkahalarım, sırıtmalarım, mutluluğum hep yarım kaldı. Evren yine bir oyun oynayıp yüzleştirdi gerçeklerle. Hiç aşık olmadım mesela ben, hiçbir zaman sevgilimle sinemaya gidemedim, sarılamadım doya doya... Bunlardan önce bir şey daha vardı tabi. Babam! Hiçbir zaman yanımda olan babamda olmadı benim. Saçımı okşayıp geçti kızım diyen ya da masal okuyan uyumadan önce iyi geceler öpücüğü veren bir babam olmadı. Hep eksik kaldım. Hiç tamamlanmayacaktı o yanım. Bir tek annem vardı benim her şeyimdi. Gerçekten bu kelimeyi tek anlamıyla taşıyan bir tek o vardı. Geçti kızım diyen,masal okuyan,iyi geceler öpücüğü veren... Onu özlüyordum. Hiç bilmediğim kokusunu özlüyordum. Hissizleşmek nedir bilir misiniz? Hiçbir duygu kırıntısı hissetmeyen dediğim gibi benim gülüşlerim yarım kaldı, benim kahkahalarım yarım kaldı, benim mutluluğum yarım kaldı. Hayat acı bir gerçekle sundu hepsini önüme. Ve ben yine umudu seçtim. Ve evet bildiğiniz üzere mutlu rolü oyanayan bir kızdım ben şimdi sizde bu hikayede mutlu rolü oynayan Dolunay'la tanışın. Dolunay Yılmaz. Başlangıç Tarihi: 02.05.2018