"Kuzey bir açıklama da mı yapmayacaksın!?" Diye bağırdım arkasından. Beni pek takmıyor ve seri adımlar atıyordu. Bu yağmurun altında sırılsıklam olmuştuk. Ha yağmurda sırılsıklamdık ha birbirimize, ne fark ediyordu ki? Bu karanlıkta bile heybetli omuzları dik bir şekilde ilerliyordu. "Sana diyorum!" Diye bağırdım tekrar.
Olduğu yerde durdu ve arkasını dönmedi. Yumruklarını sıkıyor, hırıltılı bir şekilde nefes alıp veriyordu. "Biz en büyük hatayı yaptık belki de," dedi. Ağır ağır bana döndü. Mavilikleri gözlerimi bulurken içim titredi. O, o kadar harikaydı ki, ona bakarken bile içim gidiyordu. Bağırıp, vurup ona herşeyi haykırmak, yüzüne yüzüne konuşmak, maviliklerinde yüzmek istiyordum ama lanet olası gururum ve yerin arası bozuk. Gururumu yere seremem..
"Ne hatası?" Dedim korkak bir tavırla. Kafasını iki yana sallayıp hızla yanıma geldi. Başını biraz daha eğip bana bakarken onun maviliklerinde seyahate çıkmıştım bile!
"Biz birbirimizi sevdik!" Diye bağırdı.
Onu sevmek mi? O zaman bu İntihAşk..
Sevmediğiniz yüzünü dahi görmediğiniz bir adamla evlenmek nedir bilir misiniz?
"Abi yapma kurbanın oluyum!"
Ağlayan gözlere abime baktım, baba yarıma en değerlime.
"Ben diyeceğimi dedim, iste yada isteme Azad'la evleneceksin Evin."
...
Mutfağa girip elerimi tezgaha yasladım. Arkamda hissettiğim kara gölge ile kaşlarımı çatıp arkamı döndüm. Uzun boylu, kumral özenle şekillenmiş saçları, yeşil ormanı andıran gözleri ile karşımda duran adama baktım.
"Ne işin var senin burda?"
Elerini cebine koyup rahat bir ifadeyle parmak uçlarında yükseldi.
"Müstakbel karnımı görmek istemiş olamamı?"
Sinirle burnumdan soludum.
"Ben senin o tanıdığın kızlara benzemem bir tane çarparım ağzının üstüne!"
Yeşil hanelerini kısarak baktı yüzüme.
"Bu sözlerini sana yerdireceğim zamanı iple çekiyorum Ceylan gözlü."
Sonda kullandığı hitapla dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma kayınca vücudum gerilmişti...
(İmdadım kitabımı okuduktan sonra bu kitabıma okumanızı tavsiye ediyorum kafanızın karışmaması için.)
Evin ve Azad
(kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)