Arkadaşlar, eski hesabıma giriş yapamadığım için, buradan devam ettiğim bir çalışmadır. 1-2.bölümler eski hesabım (kitapseversarisin)daki ilk 20bölüme kadar birebir aynı ki böylelikle kurguya doğru ve anlaşılır bir bağlamda devam etmiş olabileyim... Öncelikli olarak üç kavrama dikkatimizi vereceğiz: 1.Moroi: Bu, bizim iyi vampir olarak adlandırdığımız akademide hava,su, ateş ve toprak büyülerini ve aynı zamanda diğer sıkıcı dersleri öğrenen dostlar. 2.Strigoi: Kesinlikle uzak durmanız gereken... Gücünüz varsa öldürmeniz yoksa kaçmanız eğer imkansızı başarmayı seven biriyseniz de dönüştürmeniz gereken kötü vampirler. Moroi'leri beyaz olarak düşünürsek, Strigoi'ler siyahlar. Onlar için güzellik yok. Onlar gerçek anlamda karanlıktan korkmamızın sebebi. 3.Dampir: Gardiyanlar. Onlar koruyucular. Moroi'ler iyi vampir olduklarından ve dövüşle pek araları olmadığından onları koruyanlar. Yarı vampir yarı da insanlar. Dampirler için her zaman "Moroiler önce gelir." Her zaman olmasa da... Genellikle her zaman. Sonra: Bilmeniz gereken bir kişi... Catherine Davies: Vampir Akademisi serisini baştan aşağı okumuş ve bütün bu üç maddeye tüm kalbiyle inanan biri. Her zaman fakir bir köylü kızı olduğunu düşünse de on sekizinci yaş gününde ne olduğunu bilmese de ona bahşedilen güçlerin kendini göstermesiyle bütün bunların varlığına inanan biri. Nitekim... Doğru olduğunu buldu da. Vampir Akademisini, evet! Ama asla içeri girmedi. Çünkü biliyordu. Orası Moroi veya dampir olan kişiler içindi. İnsanlar kabul edilmezdi. Hafızasının silinip geri gönderilmeye katlanamayacağı için akademinin arkasında küçük bir kulübe tasarlayıp özel güçleriyle akademiyi incelemeye başladı. İstediği tek bir şey vardı: Dimitri Belikov. Evet, Dimitri'nin kalbi Rose Hathaway'e aitti. En azından okuduğu kitapta böyleydi. İkisi de korkunç derece mükemm