Ayakucumdan başıma doğru uyuşan bedenim beni telaşlandırırken, "ben sana yardım edemezdim!" Diyerek yalvarmaya başladım. "ben sana yardım edemezdim, bırak beni!"
Bırakmıyor.
"Sana yardım edemezdim, öldürme beni!"
Öldürüyor.
"Ben sana yardım edemezdim!"
"Çiler!"
"Yardım edemezdim!"
"Kâbus görüyorsun güzelim, uyan."
"Bırak beni!"
"Çiler uyan!"
"Sana yardım edemezdim!"
Gözlerimden akan yaşlar ve alnımda biriken terler birbirine karışmıştı, endişe ile gözlerime bakan Hazar ile hâlâ salıncaktaydık, yattığı yerde dikleşmiş, avuçlarının arasına yüzümü almıştı. Kâbustan uyanmış olduğumu fark etmeme rağmen üzerimden atamadığım o şok dalgası hala bedenimdeydi. Elbiseme baktım, mavi ve temizdi. Etrafımızda siyahlara bürünmüş kimseler yoktu, büyüyen gözlerimle Hazar'a baktım.
"Geçti güzelim, geçti." Dedi, beni daha sıkı sardığında bende aynını yaptım. Ama bu sefer karanfil kokusu bana iyi gelmemişti, ondan ayrılacak gibi oldum ama buna müsaade etmedi. "Ne gördün?" diye sordu beklentiyle.
Bir cinayetin tanığını,
Bir cinayetin kanını,
Bir cinayetin karanfilini,
Bir cinayetin mahvettiği hayatları.
Diyemedim...
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024