yapıştırılmız fotoğraflar dikkatimi çekince durup fotoğraflara bakmaya başladım. Sarı saçlı küçük bir çocuğun fotoğrafını görünce istemsiz olarak elim fotoğrafın üstüne gitti. Mavi gözleri ışıl ışıl parlayan , yüzünde kocaman gülümemesiyle tatlı bir çocuktu. Arkamdan gelen sesle hemen fotoğraftaki elimi çekip arkamı döndüm.
'Hoşgeldiniz Hanımefendi'
'Şey fotoğraftaki çocuk-
'Açıklama yapmanıza gerek yok'
Adamın sert bakışlarından biraz korksamda kendimi toplayıp , yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip adama doğru ilerledim. Adamın tam önünde durduğumda mavi gözlerine baktım gerçekten çok güzel gözleri vardı. Elimi adama doğru uzatıp .
'Merhaba ben Na-
Bileklerimden tutulup, çekilmemle karşımdaki adamın kollarında buldum kendimi. Kollarını belime dolarken , ben kocaman açılmış gözlerimle sadece dimdik duruyordum . Nerden geliyordu bu samimiyet.
Kulağımda hissettiğim sıcak nefesle içimden birşeyler aktığını hissettim.
'biliyorum'
Bileklerimi kurtarıp , adamı itmeye çalıştım. Ben adamı itmeye çalıştıkça adam beni kendine daha çok çekiyordu.
'Hatırla lütfen , hatırla'
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."