Archanger Destanı: Birinci Kısım (Kitap Oldu)
  • Reads 155,499
  • Votes 5,697
  • Parts 36
  • Reads 155,499
  • Votes 5,697
  • Parts 36
Complete, First published Apr 19, 2014
Başını gökyüzüne kaldırıp baksaydı bütün mazisinin onu bir yere doğru götürdüğünü görebilecekti. O hengâme anından önceki son anda zaman onun için işlerken o kendisini bütün dünyadan uzaklaştırıp, bütün duygularını ve düşüncelerini aynı noktada birleştirdi...

Rüzgâr bilinmez bir zamandan akıp pelerininde bir dalgalanmaya neden oldu. Artık hazırdı. Birazdan burada bir son başlatacaktı. Elinin dokunduğu ve kılıcının kestiği her şey ebediyen değişecekti. Bu, tam da o andı! Kaçınılmaz olanın gerçekleşmekte olduğunu biliyordu. Savaş, yeni başlıyordu.

Zaman değişti; tıpkı diğer her şey gibi. Aradan geçen onca zaman onları da değişime zorladı. Ancak şimdi değiştirme sırası onlarda.
All Rights Reserved
Sign up to add Archanger Destanı: Birinci Kısım (Kitap Oldu) to your library and receive updates
or
#268ejderha
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
You may also like
Slide 1 of 9
intihara beş kala  cover
on the deathbed cover
You Should See Me Heartbroken cover
İntiharın Mektupları cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
90'lar Yeniden cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
USTA KALEMLER 1 cover
Yılan Yuvası cover

intihara beş kala

9 parts Complete

x: bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin? •tamamlandı •texting