Platonik bir kızın sustuklarını bir gün kağıda dökmeye karar vermesiyle başlıyor bu hikaye. Mektup bittiğinde hikaye de bitmiş mi olacak gelin birlikte bakalım. Kendinizden bir parça bulabilmeniz dileğiyle.
Daha önce okuduğunuz Tuna ve İnci'nin Kat 3'ü şimdi yeni haliyle burada🎉 Hikayeyi en başından uzun haliyle tekrar okumak isteyenleri buraya, hızlı okumak isteyenleri texting haliyle profilimdeki diğer hikayeye bekliyorum.
***
Siz: Şu müziğin sesini biraz daha açarsanız polisi aramak zorunda kalacağım.
Daire5: ?
Siz: Gayet açıklayıcı konuştuğumu düşünüyorum.
Daire5: Siz kimsiniz pardon?
Siz: Yan dairenizde oturuyorum hanımefendi. Numaranızı yöneticiden aldım.
Daire5: Ee sonuç?
Siz: Hanımefendi sizi hâlâ kibarca uyarıyorken lütfen şu müziğin sesini kısın.
Siz: Aksi halde olacakları hatırlatmak isterim.
Daire5: Saat daha 9.00 beyefendi.
Daire5: Müziğin sesi kısık. Ben evin bir ucundan bile zor duyuyorum sesini.
Siz: Ben gayet net duyuyorum ama şuan o 'Bana dönek demiş itin birisi..." şarkısını.
Daire5: Çok güzel bir eser değil mi?
Siz: Bundan önce dinlediğiniz 'Fesuphanallah' kadar harika bir eser evet.
Daire5: Müzik zevkimin iyi olduğunu söylerler.
Siz: Evet sanırım biraz sonra kapınıza dayanacak olan polislerde aynısını söyleyecekler.