*Konuşamayan bir kızın başından geçenler*
"Dilsiz değilim, ben sadece konuşamıyorum!" Herkese bunu bağıra çağıra söylemek istiyordu. Bir gün yaşlı ve göremeyen bir adamın söyledikleri çok etkilemişti onu.
"Konuşamaman dilin olmadığı anlamına gelmez, kalbinin dili var. Kalbinle hisset ve yaşa. Sen konuşamıyorsan, mutluluğun dilini konuştur."
Bu sözler ile başladı onun hikayesi. Daha 17 yaşındaydı ve küçükken yaşadığı bir travma yüzünden konuşma yetisini kaybetmişti. Şu ana kadar babasız büyümüştü, annesi ise yanındayken bile ondan çok uzaktı.
Dengelerin değişmesini ve içinde yaşadığı kafesten kurtulmayı çok istiyordu. Bir gün annesi kafesin kapısını açtı ve ondan uçmasını istedi. Kimse bilmiyordu onun kanatlarının kırık olduğunu.
Hiç bilmediği bir yere sürgün edildi. Konuşamıyor, tanıdığı kimseyi göremiyordu. Kocaman mutlu bir ailenin yanına gönderilmişti. Ona çok uzak ama bir o kadar da istiyordu mutluluğu. Gün geçtikçe hayatı düzene giriyordu. Fakat bu sefer de aşk çalmıştı kapısını.
Kardeşi Mert için gittiği bir barda seçtiği bir adamdan hamile kalmayı planlayan Duru'nun tek amacı doğacak olan bebeğinin kardeşine nefes olmasıdır.
Duru amacına ulaşır fakat bilmediği şey ise seçtiği adamın karanlık dünyasıdır.