Bir Yerde Uçsuz Bucaksız,Fırtınalı Bir Deniz Varmış.Bu Fırtınalı Denizi Kimse Dindiremezmiş,Bu Fırtınalı Deniz Kimseyi Derinliklerine Almak İstemezmiş Çünkü,Birini Derinliklerine Aldığında Kaybedeceğini Bilirmiş.Peki Bir gün O Derinliklere Birini Almak Zorunda Kalırsa Ve Onu O Derinliklerde Kaybedeceğinden Korkarsa Ve Çok Severse... Ama O Fırtınalı Denizinin İçine Onu Alırsa,Ve Onu Kaybederse Diye Düşünmeden Edemezmiş.Böyleydi İşte Fırtınalı Deniz Kimseyi Kaybedemezdi,Onlara Kıyamazdı.Içinde Birsürü Fırtına Kopan Bir Denizdi,O bile Kendi Fırtınasını Dindirmezken Başkası Nasıl Dindirebilirdi Ki,Ama O Dindiriyordu O Kocaman Geçmeyen Fırtınayı.
Ve Birde Hiçbir şeyden Haberi Olmayan Kendi Halinde Bir Okyanus Varmış. Fırtınalı Deniz Gibi Değilmiş O,Duygularını Derinliklerine Gömüp, Orada Bırakırmış.Yaşadığı Şeyleri,Üzüntülerini,Öyle Öğrenmiş Herşeyi,Mutlu Olmaya Çalışarak,Mecbur Gömermiş Duygularını Derinliklerine,Çünkü Kimse Okyanus'u Anlamaya Çalışıp,Onun Duygularına Önem Vermezlermiş.Kendi Halinde Bir Okyanusmuş O,Ta Ki Fırtınalı Denizi Görene Denk Hayatı Birden Değişir.