# 06.09.2017 #
Ruhunu, ilmek ilmek örmüştü pas tutmuş duvarlarla. Yıllarca, kendi yıkık dökük zihninin oluşturmuş olduğu yerde saklanırken bilmiyordu, duvarları inşa ederken ufak bir boşluk bıraktığını. Ve, kendini teslim ettiği koyu kahverengi gözlerin içinde umut kırıntılarını taşıyan kişi, o boşluktan kolayca sıyrılacaktı.
Aştığı duvarları teker teker yıkacak, kendini saklayan ruhun elinden tutacak ve Yoongi'yi kendi oluşturduğu bu küçük hapishaneden kurtaracaktı.
"Bilmiyordum," dedi usulca dudaklarını müptelası olduğu kalın pembemsi dudaklara sürterken. "Ruhuma daldırdığın ellerinle, beni çekip alacağını bilmiyordum. Karanlığıma, karanlığını ekleyeceğini bilemezdim." dediğinde ince kemikli parmaklarıyla o pürüzsüz yanağı kavramış, baş parmağıyla siyahın güzelliğini saklamasına neden olacak koyu irisleri odaklanmıştı dudaklarına. Dudaklarını dudaklarına hapsettiğinde, alt dudağını esir etmişti ve dişleri eşlik etmişti bu tutsaklığa.
"Duvarlarımı yıktın." dedi dudaklarını ayırmış ancak cümlelerini kurduğunda o güzel kalın pembemsi dudaklarına çarpmaktan kendini alıkoyamamıştı. "Beni bu kadar çıplak bırakacağını bilmiyordum, savunmasız, çaresiz."
"Ve, hiç tahmin edemezdim. Zehirli dudaklarının tadına her vardığımda, biraz daha tadabilmek için dizlerimin üzerinde çökmüş, sana yalvaracağımı bilemezdim."