SEN
  • Reads 5,709
  • Votes 696
  • Parts 48
  • Reads 5,709
  • Votes 696
  • Parts 48
Complete, First published Jun 15, 2018
Mature
İnsan bazen ayakta durmak için birine ihtiyaç duyar. Bir kol gibi, bir el gibi veya'da SEN gibi. 



                                SEN 


Karanlık oda doğan güneşin ışıgı ile hafif aydınlanırken, gözlerimden akan yaşları umursamadan, yırtılmış kazagıma baktım. 
Gözüme ilk carpan şey babamın yanıma atıpta  yarım bıraktığı viski şişesi oldu hiç düşünmeden beton yığınında oturan ağlamaktan gözleri sişmiş babasının vurduğu kemer izlerinin acısıyla kıvranan bu güçsüz kızı, kendimi öldürmek istedim. Viski şişesini alıp soğuk betona vurdum. Cam parçaları beton üzerine dağılırken viski bacağımdaki kemer yarası üzerine dökülüp beni cehennemde yaktı.    
  Yanan yaramın acısıyla ağzımdan boğazım yırtılırcasına ses cıkarken elimdeki kırık viski şişesini bıraktım. Viski dökülmüş yaramı yıkamak istedim ama o kadar bitkindimki kalkmaya calışırken cansız bacaklarım beni yere düşürdü.
Nereye nasıl düştüğümü bilmiyorum ama kırık camların bacağımı kestiğine eminim. Elime gelen kanla yüzümü soğuk betona koyup göz yaşlarımı serbest bıraktım. Soğuk beton yanan yüzüme iyi gelirken babamı gördüm. Elindeki kemeri bırakıp fahişe kadınını içeri giydirdi. İste o an hic doğmasaydım dedim...
All Rights Reserved
Sign up to add SEN to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
SAGU | Gözyaşı | by pomegranatey1
50 parts Ongoing
▪️Romantizm #2 - 23.07.2022 ▪️Romantizm #5 - 4.12.2019 ''Merhamet, bir erkeğe ancak bu kadar yakışabilirdi.'' ©Tüm hakları saklıdır. ⚫ Bu hikaye yaşadığı her gününe şükretmesini bilen, varlığı ve yokluğu gören, adaletli, dirayetli ve hayatın ondan aldıklarına rağmen yaşama duygusuna tutunan bir adamın hikayesi... Bu hikaye tattığı yeni duygularıyla nasıl baş edemeyeceğini bilmeyerek ateşe yürüyen bir kadının hikayesi... Bu iki hayatın oluşturduğu sagu, gözyaşları eşliğinde güzel bir serüvene yol açarak, bilinmeyen tüm gerçekleri ve duyguları ortaya çıkaracaktır. Ve şimdi, gerçek masumiyeti okumaya hazır mısınız? ⚫ Sözleri kalbime tatlı bir zehir gibi akıyor, dokunduğu her yer alev alıyordu. Ona benim istediğim gibi olmasa da, kalben bir yakınlık kurduğumu kendisinden duymak ruhumu aydınlatmıştı. Ne olursa olsun mutluydum sevdiğim adamın kollarında şuan. ''Bu da...'' dedi bende ki yumuşak bakışlarını saniyelik çekerek. Elimdeki kar küresine baktı sonrasında ve işaret parmağını içindekileri göstermek adına yuvarlak cama dokundurdu öylece durarak. ''Bizim bu yoldaki ilk anımız.'' Gözlerimin en içine bakarak gülümsediğinde söylediği ince detay kalbimi tekletmişti. Şuan onun hayatında önemli biri olduğum, onun tarafından kanıtlanmıştı. Gülümsedi tek gamzesinin bu güzel anımıza ortak olmasına izin vererek. ''İyi ki doğdun...'' dedi gözlerindeki yeşili bağrıma basa basa ve ekledi. ''Ve iyi ki buldun beni.''
CELLAT  by AskiYeniden
40 parts Ongoing
Onun yanında ağlamamak için kendimle adeta savaş veriyordum. Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyordu? Hâlâ nasıl beni üzebiliyordu?! Mavi gözlerimi onun siyah kendisi gibi karanlık gözlerine baktım. "Bunu bana niye yaptın ya... hiç mi merak etmedin ardında ne bıraktığını?" Ne kadar inatla ağlamamak için kendimi zor tutsam da, gözyaşlarım bana ihanet ediyormuşcasına akmaya başladı. "Ben sana güvendim... herkese seni savundum. Kimse gibi bakmadım sana. Sen ne yaptın bana?" "Geçmiş defterleri mi açacaksın şimdi.!" Bağırması ile gözlerimi kapatıp derin bir iç çektikten sonra öfke ile yanan gözlerimi Cellatın gözlerine kenetleyip işaret parmağını tehditkâr şekilde Cellat'a yönelttim. "Evet! Geçmiş defterleri açacağım. Senin yüzünden... Benim başıma bir sürü felaket geldi! Seninle tanıştım! Sana aşık oldum.. ama ben bunların hepsini atlattım. Bana yaşattığın her şeyi unutum." Gözlerini kapatıp derin bir iç çekti. Sabrının sınırında olduğunu hissediyordum. Karşımda öfkesine teslim olmamak için kendisiyle savaşıyor onun bu hali de benim içime su serpiyordu. Gözlerini açtığı an ona bir adım atıp konuşmama devam ettim. "Senden nefret ediyorum!' Biraz önceki gerginliğini bir kenara bıraktı. Yüzüne alaycı bir tebessüm yerleştirip aramızdaki mesafeyi kapattı. "Nefret de aşka dahil derler.." Diye mırıldandı, meydan okuyan bakışlarla. **************** Yılların silemediği bir nefret, yılların silemediği bir aşka yenik düşecek miydi? Kapak tasarımı için @kod521987 çok teşekür ederim♥
You may also like
Slide 1 of 10
Namus cover
Hadi  Kalbim Yeniden Sev  (İngiliz Çiçekleri 2. Kitap) *Tamamlandı* cover
GECENİN İZİ cover
SAKA VE SANRI cover
SAGU | Gözyaşı | cover
DİLHUN +18 cover
CELLAT  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Mavi Gözlü Dev "TAMAMLANDI" cover
BUZ DAĞI (Gay) cover

Namus

32 parts Complete Mature

-TAMAMLANDI- Aslında namussuz damgası yemem herkes açısından daha kolaydı. Ailemin isteği dışında bir erkekle ilişkiye girmiş olmam, hatta gayri meşru bir çocuğumun olması, evliyken başka bir adama kaçmam veya kötü yola düşmem tecavüz mağduru olmamdan daha iyiydi. Tecavüz mağduru namus cinayetine kurban gitmezdi. Mağdur, tecavüzcü canilerin elinden sağ kurtulmuşsa eğer bir ömür ötekileştirilip, yıllarca acınacak bir yükten ötesi olmayacaktı. Tecavüz mağduru intihar ederdi, maktul olmazdı. Bu yüzden Semih'i ayartmış olmam istismara uğramamdan daha iyi bir seçenekti. Böylelikle babam beni öldürüp bir kenara atabilirdi mesela. Böylesine kan dondurucu bir hadiseden rahatlıkla bahsediyor olmam benim hatam olmamalı; çünkü bu topraklarda kadın bedeni başlı başına namus kavramına eş değerken, kadın zina yaptığı takdirde bu tür cinayetleri meşrulaştırmak çok olağandı. Bir "mağdur" olduğum için aslında tam olarak toplumdan istedikleri gibi kolayca dışlanamıyor, görmezden gelinemiyordum. Oysa gayrimeşru çocuğum ve ben, toplumdan dışlanabilir, yok sayılabilirdik. Hatta başka ahlaksızlıklar yapmış, çok kimselere büyük zararlar vermiş biri bile olsam, bu, tecavüz mağduru olmamdan daha kolaydı.