"Bella donna, Kendi ayağınla geldin sona!"vurgulayarak yaptığı İtalyanca sözlerine yüzümü buruşturdum ben senin güzel kadın diye hitap edeceğin biri değilim demek istedim ama yapamadım. "Beni öldürdün" diye fısıldadım. Gülümsedi kafasını yere eğerek daha sonra alt dudağını ısırarak kafasını iki yana salladı tıpkı o gün yaptığı gibi. "Yanılıyorsun benim güzel kadınım sen kendin yaptın bunu" Dedi.İçim sızladı sözlerine,hala bilmiyordu neye sebep olduğunu hala öğrenememişti. Benim biricik Paul Ars'ım hala bana aitti yalnız bana. O beni, o kadın sanmıştı ama hiç uğruna sadece İntikamın kör eden hırsına vurmuştu beni ama hesaplandığı şeyler planlamıştı hayat ona,o kendi kanından olanı vurmuştu o gün . Sevinçle geldiğim bara heyecanla , söylemeye çalıştığım sözlere bile bir an olsun ilgi göstermeden , Ambulansla ayrılmama neden olmuştu , kaybetme korkusuyla herşey kararmıştı , o günden sonra aydınlık gün yoktu bana. Bu dehşetti. Bu acıydı. Bu delilikti. Bu kıyametti. Ama bunlar benim cennetim oluvermişti. Bu adama beni satın alan adama son kez baktım o günde böyle. Fısıldamıştı 'Son gördüğün yüz ben olacağım Darling*" (*Sevgilim) Ama onun planladığı herşey tam tersiydi ,onun sonu oluvermiştim bile ,onu devirmek için toplamıştım tüm gücümü ,taki onu görene kadar, zehr-i Mavileri beni bulana kadar. Gecemi ,aydınlatmaya gelmişti. Bir zamanlar ışığı bendim oysaki. 🖤🖤🖤