Elim, kemerime takılı silaha uzandı. Bu iş, tam şu saniye bitmeliydi. Karşımda acizce yardım dilenen adam, benden yıllarımı çalmıştı. Peki, benim onu saniyeler içerinde öldürecek olmam kafi miydi?
'Bu ona mükafat,' dedi Rima. Rima bencildi, ben değildim. Rima kimsesizdi, ben değildim. Benim için canları tehlikede olan insanlar vardı. Oysa yalnız gelmiş, yalnız gidiyordu. İçimde onun haklı olduğunu savunan tarafları susturdum. O bendi, ben oydum. Ama biz hiçbir zaman aynı olamamıştık.
Benliğime daha fazla düşünme hakkı tanımadan silahı çıkardım, bedenini hedef aldım. Titreyen parmak uçlarım, silahın horozunu aşağı indirirdi. İçimden geriye saydım,
3, 2, 1...
Tetiği çektim.
Onu öldüremedim.
Çünkü silah boştu ve benden önce aynı anda hareket eden üç adam vardı.
Hayatımın dönüm noktaları.
Ve ben, bir katil olmayı dahi layıkıyla yapamamıştım.
Hani kraliçeydim?
-----
"Bazı kraliçeler savaşmaya gerek duymazlar. Zira asıl savaş bu düşüncedir."
Wattpad 'deki "LEHZ" adlı ilk hikayedir.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."