Gidiyordum. Hiç kimseyi dinlemeden. Ailemi, arkadaşlarımı, yaşadığım güzel ya da kötü ne varsa her şeyi bırakıp gidiyordum. Herkes bir şeyler söylüyordu. Ama ben kendi bildiğimi okumaya kararlıydım.
Yağmur bütün bedenimi ıslatırken yolun ortasında yapayalnız yürüyordum.Sokakta çocuk sesi yoktu, dilenci sesi de yoktu, sohbet eden dedikoducu kadınlar da yoktu. Dünyada sadece ben varmışım gibi korkuyla yürüyordum. Sadece ben nefes alıp veriyormuşum gibi hissediyordum.
Kalbim kırıktı. Ve daha fazla kırılmasına izin vermeyecektim. Ne olursa olsun. İşte. Ben kendi hikayemi tekrar yazacaktım. O zaman başlayalım.
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.