Saat on iki çeyrekken ve ben, benden geçip onda kalmışken gözlerimle gözleri birkaç saniyeliğine de olsa buluştu. Önce karnımdan kasıklarıma doğru ince bir sızı yayıldı. Ardından göğüs kafesim kendi kendini imha etme yolunda ilerleyen kalbime bir tokat patlattı. Unuttuğumu sandığım ne varsa yeniden soluk borumdaydı. Shawn Mendes, yeniden buradaydı. *** "İnsanlar sandığın kadar karmaşık varlıklar değillerdir." Dudaklarıyla dudaklarım arasındaki mesafe sadece nefes almama olanak veriyor, diğer tüm yetilerimi kaybetmeme sebep oluyordu. Kalbim çarptığını hissetmiyor, gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum. Sanki yapacağım en ufak bir hamle aramıza aşılmaz duvarlar örecekti ve ben bunu istemiyordum. Ondan kaçmak, kayıplara karışmak, bulunmak için yıllarca beklemek istemiyordum. "Sevgi, bir insana duyduğun sevgi; senin zaaflarını, isteklerini, duygularını ve düşüncelerini açığa çıkarır. Aşılmaz sandığın ne kadar duvar varsa hepsini yerle bir eder. Yani sanılanın aksine sevgi, bu dünyadaki en güçlü duygu değildir. Nefret, onun yerini çoktan almıştır. İşte tam da bu yüzden, insanlar düşmanın olmayı dostun olmak daha çok severler. İnsanlar, güçlü olmaya bayılırlar. Fark etmedikleri şey ise şudur, kimden nefret edersen ona gücünü bahşedersin. Bu yüzden sana kadar kendimi çok güçlü hissediyordum." Gözlerimi birkaç kere kırptım. "Ama sen, sen Valeria, nasıl sevgiyi nefretten güçlü hale getirebildin?" Cevabımı beklemeden dudaklarıyla dudaklarımı çoktan buluşturmuştu. |ShawnMendesFanFiction|