TUTULMA-II (TAMAMLANDI)
  • Reads 396,592
  • Votes 25,009
  • Parts 50
  • Reads 396,592
  • Votes 25,009
  • Parts 50
Complete, First published Jul 01, 2018
"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma. İması bile kötü."

***

-Vuslat oğlunu tekrar emzirecekken diğerleri odadan çıkarak yalnız bırakmışlardı taze anne babayı. Aras pür dikkat oğlunu izlerken, yüzü son zamanlarda olmadığı kadar keyifliydi. 

"Oğlumun ismini seçmeme izin vermedin." demişti Vuslat gücenmiş bir şekilde. Yorgunluktan ve kendini doğumda kasmaktan sesi kısık çıkıyordu. 

"Gerek duymadım."-

***

"Deniz ben 36 yaşındayım anlıyor musun 36! Liseliler bile daha cesur. Zaten sürekli ayrı kalıyoruz. Bir de her görüşmemizde abim, babam deyip kaçıyorsun. Ben de kalman zaten hayal. Evlenelim diyorum onu da kabul etmiyorsun. Söylesene neyim ben senin için! İkimizi de bu ilişkiye sen ikna etmedin mi? Nerede o cesur kız?"

***

"İçinden ne kadar da hayat dolu, mutlu bir kız diyorsun değil mi? Ama içten içe en çok acı çekenlerin en çok başvurduğu yöntemdir bu. Sana tek bir uyarım var, saramayacağın yaraları kanatma. Eğer yarı yolda pes edeceksen uzak dur. Bu yol öylece yürüyebileceğin güllük gülistanlık bir yol değil. Gülleri olduğu kadar sert dikenleri olan bir yol." dediğinde Hazar derin düşüncelere dalmıştı. Allah biliyor ya o da bazen Zeynep'le konuştuğunda amansız bir kederin varlığı tarafından çepeçevre kuşatıldıklarını hissediyordu. 

***

Merhaba Saplatım isimli kurgumu hiç okumayı düşünmüyorsanız direkt bu kurgu ile başlayabilirsiniz. Ama ikisini de okumak isteyenler için Saplantım dan spolier içerir.
All Rights Reserved
Sign up to add TUTULMA-II (TAMAMLANDI) to your library and receive updates
or
#969romantizm
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
33 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede) by NK-HikayeGunlugu
104 parts Ongoing
Orhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orhan'ın bir yanı Zeynep'in yarattığı boşlukla uçuruma dönmüşken diğer bir yanı da ailesinin sevgisiyle ayakta durmaya çalışıyordu. Hasret ise Orhan kadar şanslı bir hayat süremiyordu.Her şeye boyun eğen bir annesi ve alkolik aksi mi aksi babasıyla birlikte son derece sıkıntılı zamanlar geçirip geçimlerini de küçük bir çiçekçi dükkanından sağlıyorlardı.Babasının durumu ortada olduğu için de tüm yük Hasret'in omuzlarındaydı.Neredeyse bir ırgat gibi çalışıyor ama buna rağmen de yemediği hakaret kalmıyordu. Bambaşka hayatlar yaşayan Orhan ve Hasret'i de bu küçük çiçekçi dükkanı bir araya getirecekti.Orhan üç yıldır ne zaman Zeynep'in mezarına gitse çiçeklerini bu dükkandan alıyordu.Ancak bu süre zarfında birbirlerini hiç görmemişlerdi çünkü babası Hasret'i bir odaya kapatıp yabancılarla görüşmesine de yan yana gelmesine de izin vermiyordu.Kızı karanlık rutubetli bir odaya adeta hapsedip siparişleri de yığdıktan sonra kendisi ön tarafta oturarak birasını içip radyosunu dinliyordu. Bir gün Orhan yine gelmişti.Babası erkenden çıkıp çiçek fidelerini almaya gittiği içinde bu defa dükkanda sadece Hasret vardı.Küçük bir kaza ile başlayan tanışmaları Orhan'ın o gün gördüklerinden sonra tüm dikkatinin Hasret'e yönelmesine neden olmuştu.Günden güne kızın yaşadıklarına şahit olmaya başlayan Orhan'ın aklını kemiren tek bir soru vardı.O kızı oradan kurtarmalıydı.Ama nasıl?
LEYLAK ÇİÇEĞİ by YabanGulu92
39 parts Complete
Mirza, genç kızın sorusunu cevaplamadan masanın ortasında duran vazodan bir dal çiçek aldı. Parmaklarının arasında çevirirken, gözlerini karşısındaki genç kıza çevirdi. "Leylak çiçeği ne anlama gelir bilir misin?" Asuman boş gözlerle bakarak, göz ucuyla çiçeğe baktı. Mirza'da zaten bir cevap beklememişti, hemen kendi sorusunu cevapladı. "Leylak çiçeği ilk aşk anlamına gelir. Kişiler bu çiçeği ilk aşklarına verirmiş. Buyur, doğum günün kutlu olsun." Diyerek çiçeği genç kıza uzattı. Asuman şaşkınlıkla istem dışı uzanıp çiçeği aldı. Burnuna götürüp kokladı. Tamamen kendinden beklenmeyen hareketlerdi. Kendisini anın yoğunluğuna kaptırmıştı. Mirza karşısındaki kişiyi nasıl etkisi altına alacağını çok iyi biliyordu. Yaptığının farkına varan Asuman sinirle çiçeği masanın üzerine koydu. "Bende o zaman sana bir nasihat vereyim. Bir daha bundan sonra sakın bir kadınla dans etme. Ha bir de avukat adayı bir kız ile asla dans etme. Ön sezileri çok kuvvetli oluyor. Karşısındaki insanın hareketlerini okuyabiliyor." Diyerek tebessüm etti Asuman. Kızlar şaşkınlıkla Asuman'ın ne demek istediğini anlamaya çalışırken, bir de üzerine tebessüm etmesiyle iyice şaşkına uğramışlardı. Güldüğü için Asuman'ın Mirza'dan etkilendiğini sanmışlardı. Mirza, başını eğip güldükten sonra genç kıza çapkınlıkla göz kırparak ayağa kalktı. Kendi masasındaki arkadaşlarına bahsi kazandığına dair işaret çakıp, yerine yürüyerek oturdu. "İddiayı kazandım. Sözünü yerine getir." Büyük aşka vesile olacak olan intikam, bir leylak çiçeği ile başladı. Bundan sonra beraber yanıp, beraber kül oldular. NOT: KİTAP YOĞUNLUKLA DRAM İÇERMEKTEDİR!!!
SAKA VE SANRI by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu. Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı? Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi? "Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu? "Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu. Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı? Bu koskoca bir saçmalıktı!
You may also like
Slide 1 of 20
TUĞRA İLE YAKUT (SEVGİLİ OKUR SERİSİ) cover
GECENİN İZİ cover
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede) cover
LEYLAK ÇİÇEĞİ cover
~Çöl Çiçeği ~ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Küçük Bir Kadın cover
SAKA VE SANRI cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
𝐒𝐎𝐍𝐒𝐔𝐙 AŞK| Aşk Berdel İntikam| Tamamlandı. cover
Kocamın Patronu (Tamamlandı) cover
Fındık Tarlası cover
KALBİM SENİN cover
SARRAF cover
Yaptım Bir Delilik [Tamamlandı] cover
MASAL cover
Bahar Yağmuru [Tamamlandı] cover
YARE HASRET cover
Lavin cover
SEVDAM AĞLIYOR ||TAMAMLANDI|| cover

TUĞRA İLE YAKUT (SEVGİLİ OKUR SERİSİ)

22 parts Complete

Merhaba Sevgili Okur, bu defa anlatacağım tuhaf bir aşk öyküsü. Sevmeyi bilmeyen iki kalbin Tuğra ile Yakut'un birbirine tutulup kalmasının öyküsü. Okumaya başlamadan önce beklentilerini, fikirlerini, yargılarını ve kaygılarını bir tarafa bırak lütfen. İzin ver öykü kendisini anlatsın ki bu hayatta her şeyin olabileceğini gör ve unutma.