Bir Sonbahar Şarkısı
  • Reads 587
  • Votes 22
  • Parts 2
  • Reads 587
  • Votes 22
  • Parts 2
Ongoing, First published Apr 24, 2014
Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem hiç değil. Belkide sadece sevdik birbirimizi. Ama birbirimize karşı ne güvenimiz kaldı ne de saygımız. Fakat bir farkımız vardı. Ben sana senden daha çok değer vermiştim...

- Ben Alya. 21 yaşında, hayalleri ile sevgilisi arasında gel-gitler yaşayan bir kız. Bu sefer Doruk'u geride bırakacaktım ve hayallerimi gerçekleştirmek için yola koyulacaktım. Artık çok yorulmuştum kavgalardan, sorunlardan. Sadece bu şehri terkedip gitmek istiyordum. Ve öyle yapacaktım.

 Onu bıraktığım birkaç günden sonra öğrendiklerim kafamdaki düşünceleri bulanıklaştırmak için yeterliydi. Onun mutluluğu için onunla beraber olup kendime eziyet mi edecektim? Yoksa bu şehri terk edip hayallerimi mi gerçekleştirecektim? Cevap her ne olursa olsun bu hikayede kendimi bulacaktım. Çünkü bu ilk ve son olan Sonbahar Şarkımız olacaktı..
All Rights Reserved
Sign up to add Bir Sonbahar Şarkısı to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Lafügüzaf  cover
ZAHİR | MAHALLE cover
Yaren'im cover
(+18)Seks Hikayeleri cover
Rus mafyası / Yarı Texting  cover
SEKS HİKAYELERİ  cover
BERDEL (+18) cover
ALDATMA +18 cover
Takıntı cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover

Lafügüzaf

21 parts Ongoing

Aşk suçtu. Senin olmayan birisi için beslediğin duygular bir cellat gibi dikilirdi karşına. Sonra kollarına iki asker girerdi, o askerler başını bir kütüğün üstüne bastırırken boynuna inecek baltayı büyük bir sabırla beklerdi insan beklerdi ki, cellat alacak onun kellesini. Ama o balta inmeden önce, dururdu zaman. Sabır kanatırdı insanın her bir zerresini, bir işkenceden farksız akardı saniyeler, bir sudan sessiz, bir dalgadan daha hırçın. Aşk cellattı, ve o balta aşkın ellerinden inerdi insanın boynuna. Sevda cehennemdi, seni sevemeyen birinin aşkı ateşdi. Kendi kalbini yakan, kendi kanını akıtan bir kılıçtı. İnsan nasıl saplardı kendi sırtına bıçağı? İnsan ancak aşık olsa ihanet ederdi kendisine. Aşk ihanetdi, aşk en büyük oyun ve insanın kendine yaptığı ihanetdi. O Yavuz Payidar'dı, kendine en büyük ihaneti yapmış sırtına bir bıçak saplamış, boynunu bir cellatın önüne uzatmıştı. O Payidar'dı, sevdalanmıştı. Ve sevda, onun ihanetiydi.