-" Gerçekten çok teşekkür ederim. Beni öyle zor bir durumdan kurtardınız ki... " karşımdaki adamın gözünün içine bakıp art arda teşekkürlerimi sıralıyordum -" Kızım bir iyilik yapalum dedik, yaptuğuma pişman ettun ha beni. Teşekkür etmeyi kes artık." Nasıl böyle dangalak bir herifin bana bu iyiliği yaptığına inanamıyordum. Neyse sakin ol Asel bu adam olmasaydı kalmıştın dımdızlak ortada. Tam arkasını dönmüş giderken sordum: -"Çantam denize düşmüştü. Siz nasıl buldunuz peki?" arkasını döndüğünde kendi kendine anlamadığım bir şeyler mırıldanıyordu. -"Allahum bağa sabur ver. Balık tutmaya çıktım tekneyle, çantan ağa takıldı, baktım içine önemli şeyler var iletişim bilgilerinde var yardım edeyum dedum. Hay etmez olaydum. Bir sal benide ben bir gideyum artık." aaaa dangalağın dediğine bak be insan gibi teşekkür ediyoruz şurda hıyar herif. -" Sen kimsin de tutcam seni be, iyiki bir teşekkür ettik demediğin laf kalmadı. Hıyar herif." Hıyar dememle zaten büyük olan yeşil gözlerini iyice belertti. -" Ne dedun ne dedun ?" hızla yanıma gelip ben daha ne olduğunu anlamadan getirmiş olduğu çantamı tuttuğu gibi denize fırlattı. -"Al bakalum kimmiş hıyar görürsün artık." -" Ne yapyorsun sen ya ..." öyle bir cırlamıştım ki boğazım karıncalanmaya başlamıştı. Sinirimden hem adama vuruyor hem de ağlıyordum. Yumruk darbelerim pek etki etmiyor olacakki o kadar vurmama rağmen tökezlememişti bile. -"Defol git burdan, defol!" -"Sen kimin memleketunden kimi kovaysin , hayurdur?" alaylı bir ses tonuyla konuşması daha da çileden çıkarmıştı beni. -" Cehenneme kadar yolun var tamam mı ?" bir şey söylemesine fırsat vermeden arkamı dönüp koşmaya başladım. Beş kuruşsuz, kartsız, kimliksiz tanımadığım bir memlekette ne halt edecektim ben şimdi ?All Rights Reserved