'Peki gidiyorum. Dualarında beni de hatırla. Adımı an dilinde ara sıra. Kalbinin derinliklerinde iyiliklerimi sakla. Mektubumda yazdığım selamlarımı unutma. Karanlığı kendime aldım. Sana parlayan yıldızımı verdim. Ay ışığım benim. Kısık gözlü sevdiğim benim. Artık buluşmalarında ben yokum, yakınlarında olmadığım için. Artık üzüntü yok bizim hikâyelerimizde. Ve yakınlığımızda az değildi. Pek çok defa, sabahları döndüm akşamları oturduğumuz avlundan. Ben yolumu/rotamı senden çevirdim. Gidiyorum sandal ağacı gibi kokumu yanında bırakarak. Ve kalbimin bütün dileklerini de yastığının altında bırakıyorum. Üzerimi ört, pamuklu bir kumaşla. Ne yazık ki gidiyorum. Arkamda bıraktıklarımla.' Hayallerine basit bir buluşmada kavuşan masum bir kız. Hayatın zorluğunu, var olmuş olan acıları isteyerek tatmayı arzulayan bir kız. Zara. Egosuna hiç ummadığı bir zamanda yenik düşen yakışıklı bir fenomen. Cesur. Birbirine bu denli zıt iki karakter. Biri alçakgönüllü, bir diğeri egoist. Birbirlerini iten onca şey var iken bağlayan en güçlü tek şeye inanmayı başardılar. Aşka...All Rights Reserved
1 part