"Gazanfer, Sevda dediğin öyle uyanayınca seni görmek istiyorum diye söylenen cümlelerin arkasında gizlenen duygu değildir." Ellinin tersini dizine dokunup, sanki sevdasının saçlarını okşar gibi okşadı. "Nereye baksan gördüğün hep o olur. Özlersin ama öyle ezbere bildiğin tenini değil, kulaklarında çınlayan sesini de değil. Ciğerlerine dolduramadığın kokusunu hiç değil. " Öylece yere bakıyor, bilinmeyen bir özlemi anlatmak için kelimelerin nakıs kalışına şahit oluyordu. "Sana söylediği iki kelimeyi özlersin, sonra kulaktan kulağa sana bir şekilde ulaşan haberlerini alırsın. Anlarsın ki, sana gönülden verdiği sözü tutuyor, yar olmuyor kimseye sana yarayken." Başını kaldırıp gözlerime öyle bir baktı ki Kadir, içi titredi Gazanfer'in. "En çokta neye sevinirsin biliyor musun, yaşamasına. Canının sağ olmasına sevinirsin. Senden uzakta, senden başkası olmadan, yaşıyor olması sana ümit olur." "Kadir, yarana dokunursan, ne olur?" Cehennem ateşine atılmışçasına oturduğu yerden dikeldi. Sevdası omuzlarına çökmüş Kadir, dağ oldu kükredi. "Asla! Asla olmayacak öyle bir şey!" "Yarana dokunursan ne olur Kadir?" Seslice yutkundu. "Yarama dokunursam, kanar. Sarmama izin vermezler, ateşle dağlarlar. O kanamasın diye, ben bir ömür yanacağım Komutanım." "Gerekirse dağlasınlar Kadir, sonunda Yaran, yâr olacaksa sana, değmez mi?" "Eğer onun gözünde bir damla yaş, yüreğinde bir sızı olursam Karadeniz şahidim olsun kendi ecelim olurum." Sağ yanağından aşağıya bir damla ateş yuvarlanırken, kaşlarını çattı. "Bu yaşıma kadar nasıl sessiz sessiz sevdiysem, yine öyle yapacağım. Benim Sevdam kimsenin canını yakmayacak." "Kimsenin canı yanmasın diye sen öldüreceksin kendini. O bunu ister miydi?" "Bir defa elini tutmadan, sevdasını duymadan, bilmeden, her günü akşam ettiysem, yine öyle ederim."
35 parts