Tenim törpülenmiş gibi hissiz, ama teninin yumuşaklığı hafızamda. Kokun az önce yastığından başını kaldırmışçasına taze burnumda. Ve tadı dilimin ucunda dudaklarının, ne yesem, ne içsem, ne çeksem geçmiyor. Unutulmaktan korkar gibi saklanmış. Yutkunmakta, tükürmekte fayda etmiyor. Bedenim, duygularım, düşüncelerim. Üçüde birbirinden ayrı, birbirinden uzak. Korkuların tetiklenmesiyle duygularım köşelerden çıkıyor, tüm hislerime anlamlar yüklüyor. Teker, teker..
Müthiş acı veren bir kaos başlıyor bedenimde. Karmaşanın yarattığı korkuyla yenik düşmek istemiyorum, herşeyi baştan almak, aynı medcezirlerde boğulmak istemiyorum. Biliyormusun? uzun zaman oldu, düşmekten korkuğumdan beri hareketsiz kalalı. Dizlerimi karnıma çekmiş, kıpırdamadan oturalı. Bir sigaram var sadece iç çekişlerime eşlik eden, birde yastığındaki kokun.
Bundan sonra hiçbirzaman akmayacağım, gözpınarlarımda uyutacağım hislerimi. Sonrası soğuk ve kuru bir karanlık olacak. Sen gelene dek, belki inat edeceksin, özlemlesende, geleceğinden şüphe etsende. Bu yüzden sana şu sözlerim;
Bu kadar merak etme geleceği,
Yarısı gecedir, yarısı gündüz...
Başka mevsimde doğurmaz,
Bu kısır dünya
Bir yaz var, birde güz... ''
"Ölsek ve yeniden doğsak da," diyerek devam ettirdim onu. Bu onun dudaklarında tatlı bir tebessüm oluşmasına neden oldu.
Onu devam ettirmemle bana karşılık verdi "ihanet kalbimizi kurutsa da,"
"Bir gün yüzyıllarca ayrı kalsak da,"
"Birbirimizi öldürmek istesek de, yine benim elçim olacak mısın?"
____
Ecel, sizi her yerde bulur. Bazen bir bardak su içerken bazen mışıl mışıl uyurken. Bazen de Ecel, kalbinizde yer bulur. Belki aklınızda, zihninizde öldürücü darbelerle gezinir.
Belki de sizi elçisi yapar ve siz başka zihinlerde öldürücü darbelerle gezinirsiniz.
Bilemezsiniz.
Daha önce kaç kere daha dünyaya geldiğinizi.
Daha önce dünyaya geldiğinizde kime ihanet ettiğinizi.
Yeniden doğduğunuzda ailenizin kim olacağını.
Bilemezsiniz.
Daha önce aynı kişiye kaç kere aşık olduğunuzu.