Tenim törpülenmiş gibi hissiz, ama teninin yumuşaklığı hafızamda. Kokun az önce yastığından başını kaldırmışçasına taze burnumda. Ve tadı dilimin ucunda dudaklarının, ne yesem, ne içsem, ne çeksem geçmiyor. Unutulmaktan korkar gibi saklanmış. Yutkunmakta, tükürmekte fayda etmiyor. Bedenim, duygularım, düşüncelerim. Üçüde birbirinden ayrı, birbirinden uzak. Korkuların tetiklenmesiyle duygularım köşelerden çıkıyor, tüm hislerime anlamlar yüklüyor. Teker, teker..
Müthiş acı veren bir kaos başlıyor bedenimde. Karmaşanın yarattığı korkuyla yenik düşmek istemiyorum, herşeyi baştan almak, aynı medcezirlerde boğulmak istemiyorum. Biliyormusun? uzun zaman oldu, düşmekten korkuğumdan beri hareketsiz kalalı. Dizlerimi karnıma çekmiş, kıpırdamadan oturalı. Bir sigaram var sadece iç çekişlerime eşlik eden, birde yastığındaki kokun.
Bundan sonra hiçbirzaman akmayacağım, gözpınarlarımda uyutacağım hislerimi. Sonrası soğuk ve kuru bir karanlık olacak. Sen gelene dek, belki inat edeceksin, özlemlesende, geleceğinden şüphe etsende. Bu yüzden sana şu sözlerim;
Bu kadar merak etme geleceği,
Yarısı gecedir, yarısı gündüz...
Başka mevsimde doğurmaz,
Bu kısır dünya
Bir yaz var, birde güz... ''
Ayla, bir ailenin baskıcı ve zorlu düzenine hapsolmuş, gençliğini yaşayamadan hayallerinden koparılan bir kızdır. Henüz 19 yaşında, kendini ailesi tarafından görücü usulü bir evliliğe zorlanırken bulur. Ancak bu evlilik, sadece bir adamla değil, aynı zamanda özgürlüğü ve yaşama hakkı için verdiği mücadeleyle de yüzleşmesini gerektirir.
Savaş Soylu gibi kibirli bir adamla nişanlanmaya mahkum edilen Ayla, bir yandan ailesinin baskılarıyla mücadele ederken bir yandan da kuzeni Rabiş'in beklenmedik bir kurtuluş planıyla karşı karşıya kalır. Gece yarısı planlanan bu kaçış, onu gizemli bir yabancı olan Doğan'la tanıştırır. Ancak Doğan gerçekten güvenilir biri midir, yoksa bu kaçış sadece daha büyük bir tehlikenin habercisi mi?
Ayla'nın kalbi korku ve belirsizlikle çarparken, attığı her adım onu ya kurtuluşa ya da felakete yaklaştırmaktadır. Yaşam ve özgürlük arasındaki ince çizgide yürürken Ayla'nın kaderi, cesaretine ve doğru insanlara güvenebilme yetisine bağlıdır.
Bir genç kadının, zincirlerini kırma mücadelesine şahit olduğumuz bu hikaye, okuyucuları derin duygularla dolu bir yolculuğa davet ediyor. Ayla'nın vereceği kararlar, sadece kendi hayatını değil, çevresindeki pek çok insanın kaderini de değiştirecek.
(Devam edecek...)
BU HİKAYEDE Kİ OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KURUMLARLA İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR.
KİTABIN KURGUSU BANA AİTTİR.