"Ona her baktığımda, sanki daha önce alevlerin arasındaymışım da bir bakışı içimdeki ateşe yağmur yağdırmış gibiydi." *** "Ödül müsün, ceza mı? Seni her gördüğümde tam buram, sönmüş bir külün alevlenmesi gibi coşuyor" titreyen ellerini yumruk yapıp kalbine birkaç kez vurdu. Yapma demek istedim, canı acıyacaktı. Dudaklarımdan hiçbir sözcük çıkmadı. Sanki onlar da gözyaşlarım gibi hapsolmuştu. "Bana onu hatırlatıyorsun, bunu seviyorum. Ama aynı zamanda senin o olmadığını bilmek, canımı çok acıtıyor. Anladın mı şimdi, Duru?" zorla yutkunarak kafamı salladım. Gözleri yaşlıydı, buğuluydu. Gözyaşlarından öpmek istedim. Kafasını eğip ellerine baktı. Gözlerimi kapatıp o şiddetli ağrının geçmesini bekledim, gözlerimin önüne geçmişimden bir hatıra geleceğini bilemezdim. Bilemezdim, bu hatıranın onu bana getireceğini, bana geri vereceğini. Bilemezdim, uzun zaman önce kaybettiğim benliğim, onunla birlikte bana dönecekti. Bilemezdim, tüm hayatımı kalbine hapsettiğim bu adamın, hayatımın tam kendisi olduğunu. *** Uraz Korkmaz, sevgilisini bir suikastte kaybeden, onun acısında kendinden vazgeçen, genç bir adamdır. Arkadaşlarının zoruyla hayatına kaldığı yerden devam edecektir, durumundan hiç hoşnut olmasa da yeni bir hayata adım atan Uraz'ın karşısına olağanüstü bir durum çıkacaktır. Kendini bir kızın hayatının tam ortasında bulduğunda ikisi için de her şey daha yeni başlıyordur. *** Petrikor, toprak demekti; yağmur damlalarının toprakla birleştiği zaman çıkardığı o güzel kokuydu. Onun dudaklarından çıkan "huzur"un tanımı buydu, kokum ona petrikoru hatırlatıyordu. *** eski isim: çikolata yağmuru Yazılmaya başlama tarihi: 21.06.2018 Yayınlanma tarihi: 12.09.2018 Final tarihi: 14.11.2022